22 Nisan 2021 Perşembe

Kayıp mı Fırsat mı


 “Galatasaray takımı olarak iç sahada daha baskılı, daha pres yapan ve daha üretken bir takım olmamız gerekir. Maalesef ilk yarı bunu yapamadık. Rakibimiz bizden daha iyi oynadı ilk yarıda. İkinci yarıda ise oyunu momentumunu biraz elimize aldığımız anda, atak üstüne atak yaparken, zaman zaman baskılarla top çalarken yine bir bireysel hatadan gol yedik. Orada oyuncu da psikolojik olarak şöyle bir şey yapmaya başladı. Yine mi? Sivas maçında geri pas atıyor Martin, gol yiyoruz.  Rize maçında Saracchi, taç atıyor Luyindama ile beraber gol yiyoruz. Bu yetmiyor Emre geri pas atıyor, gol yiyoruz .Bireysel hataları yapan ve cezalandırılan bir takım olmak, üç günde bir maç oynayarak fiziksel olarak yıpranan oyuncuları psikolojik olarak da etkiliyor. Yine mi mağlup olacağız düşüncesine itiyor. Birkaç dakika şokun ardından, oyunu bırakma, küsme tarzında şeyler görüyoruz. Bunların hepsine sahada dik durmalıyız. Şurada kazandığımız zaman olayların bambaşka yere geleceğini bilmemize rağmen, kazanamadığımız için üzülüyorum.”


“Galatasaray’ın ikinci yarı 11 şutu var ama daha fazla üretken olmalıyız. Gelen, üreten ve pozisyon bulan takımız ve rakip nasıl oynarsa oynasın böyle olmalıyız. Kendi oyunumuzu oynayamadık. Oynadığımız zaman da rakibe enteresan bir şekilde top verip gol yedik.  Gol yediğimiz zaman 8-9 kişi oradayız .Doğru yerde durmayıp doğru pozisyon almadık. Luyindama da rakibe geri oynayınca maalesef kritik bir zamanda geriye düştük. Son saniyede onun altında kalktık. Bu bir puanın bize ileride nasıl döneceğini de göreceğiz. Bazen öyle yerlerde öyle puanlar vardır ki, o gün belki üzülürsünüz ama o bir puan size başka türlü dönebilir. İnşallah öyle olur.  Bizim dışarıyla paylaşamadığımız bir sürü sıkıntılarımız var tabii. Tam birini iyi ederken öteki sakatlanıyor. İlk defa böyle şeyler oluyor. Buna rağmen çıkan oyuncuların yerine girenlerin doğru oynaması, senelerdir oynadığımız oyunu en iyi şekilde sahaya yansıtması gerekir. Bu bir sebep; ama tamamı değil. Maalesef bugün o olmadı, kabul edelim. Devam edeceğiz.” 
 
“Kırılganlık olabilir. Hayatımda teknik adam olarak böyle bir istatistiğim yok. Az şeylerle uğraşmıyoruz. İçeride ve dışarıda bir sürü şeyle uğraşıyoruz. Cezalar… Niye sarı kart cezası yedim? Kulübede yana doğru çıkmışım, hizamdan çıkmışım. Bir sürü şey başımıza geliyor. Bir örnek vereyim. Yedlin’e yapılan faul sizin buraya kurduğunuz platforma yakın yerde olmuştu. Hala oynamıyor; ama sarı kart. Olmamış gibi devam ediliyor. Biz 10-11 maçı veya daha fazlasını 10 kişiyle oynuyoruz. Bu sıkıntılar gibi bir sürü şey bir araya geldiği zaman problem haline geliyor. Tabii ki çözüyoruz ya da çözmeye çalışıyoruz. Altı demek 18 puan demek. Galatasaray bu yerlere alışkın. Muhakkak ki rakiplerimizin kaybını bekleyeceğiz. Rakiplerimiz de kaybediyor. Muhakkak ki her maçın Türkiye’de herkes için potansiyel kayıp olabileceğini düşünüyorum. Ligin de iyi tarafı bu zaten.”.

Hiç yorum yok: