29 Kasım 2020 Pazar

Aradığı Huzurdu Buldu


 

Güzel oyun diyorlar futbola... Çocukluk kadar güzel... Sonra büyüdüğünde hayatın güzel olduğu kadar acımasız, sevinçler kadar hüzünler, kahkahalar kadar gözyaşlarıyla dolu olduğunu tecrübe ettiğinde futbolun hayata benzediğini görüyor, bir zamanlar peşinden koştuğun topu bir koltukta hiç bıkmadan televizyon ekranında ya da tribünde izlediğinde ilk aşkının tutkuya dönüştüğünü fark ediyorsun... Okuma yazmayı daha öğrenmediğin günlerde vurduğun meşin yuvarlak ağır, acıyı hissediyor, büyüdükçe daha uzağa vurduğun için gurur duyuyorsun kendinle, hele bir de yetenekliysen üç direğin arasına istediğin köşeye vurabiliyorsan o işte senin ilk şampiyonluğun oluyor…
Çoklukla babanın tuttuğu takımı tutuyorsun, sahadaki her futbolcu da baban yaşında, hani görsen amca diyeceğin adamlar... Hayat renkli ve tasasız ama televizyonlar siyah beyaz ekran. Adını ansiklopedilerde gördüğün bir ülkede  düzenleniyor. Tribünlerden konfeti niyetine tuvalet kağıdı atan Arjantinlileri hayran hayran izliyorsun, sen daha çocuksun o da 18 yaşında bir genç, o da ekran başında…

Yakana kırmızı kurdele takıyorlar okumayı öğrendiğin için, ağabeyin ablan var ya da senden ufak kardeşlerin, okuldan gelip çantayı atıp topun peşinden koşturuyorsun. "Adamın gol diyor" ile ne kavgalar kopuyor, o zamanların VAR hakemleri topa iyi vuramayan, kenarda bekleyen mahalle arkadaşların. Ter kan içinde eve döndüğünde annen sırtına tülbent koyuyor sen üşütme diye…
Kafamıza anne terliği yediğimiz, çok çalışan babalarımızı az görüp özlediğimiz, hayatımızın ilk ezeli rekabetini kardeşlerimizle yaşadığımız, kalbimize ilk heyecanın düştüğü yılların kahramanıydı o… 60'ların ortasından, 70'lerin sonuna kadar dünyaya gelmiş her çocuk onun adını ezbere bilirdi. Daha güzel futbolcu ismi mi olurdu, sanki şiir okur gibi okurdun adını… … Adın şiir gibiydi, hayatın ise bir roman…
Büyüdüğünü anladığın günü futbolda arıyorsan, tuttuğun takıma bir gün senin yaşında bir futbolcunun sahaya çıktığı günü hatırla… Sen ortaokul lise sıralarında kopya çekerken o eliyle gol atıyordu, sen takdir belgesini koşarak eve götürürken o dünya kupasını kaldırıyordu, ilk aşk kalbine düştüğünde onunla bir ömür geçirmeyi hayal eden binlerce kadın vardı. Sen sınıfta kalıyordun, o şampiyonluğu kaptırıyordu, sen üniversite sınavını kazanıyordun, o 'yi şampiyon yapıyordu… Senin ne yaptığından elbette haberi yoktu ama onun senin hayatına neler yaptığının belki de o da farkında değildi.

Artık çocuk değildin, hayat seni bekliyordu… İyilikler de kötülükler de evin kapısının dışındaydı. 'te de Napoli'de de İstanbul'da da Madrid'de de böyleydi. Sonra cenazelerle tanıştın, deden ninen ölüyordu, artık bir kürek toprağı atacak kadar güçlenmiştin. Şiirle, romanla müzikle zenginleşen hayatının salonunda baş köşede yine  oturuyordu… Ne olacağım telaşının takvimlere düştüğü yıllarda onun da çıktığı en yüksek tepeden yokuş aşağı koşmaya başladığını gördün… O yuvarlanıyor, düşüyor, kanıyordu sen de seviyor, seviliyor, ayrılık acısı çekiyor, işini kaybediyor sonra belki daha iyisini buluyordun…
Şimdiki gibi değil o zamanlar. Gün geliyordu tuttuğun takımın en yaşlı futbolcusuyla aynı yaşta olduğunu fark ediyor ve durgunlaşıyordun. Artık genç değildin, o da futbolu bıraktığı gün artık kendi hayatını kurmalı, kendi evinde oturmalıydın…

Maradona'nın futbol sahasında yaptıklarını o yılların takvimleri duvarlarında asılıyken izleyenler için ölen sadece Maradona değil... Milyonlarca insan sadece Arjantin doğumlu eski bir futbol yıldızının bu dünyadan göçüp gitmesine ağlamıyor, üzülmüyor... Maradona hayatın ta kendisi(ydi)… Belki o terliği atan annen yok hayatta, belki o çok çalışan baban, belki orta okulda kopya çektiğin için pişmansın belki de daha çok çalışsaydım da tıp kazansaydım diyorsun. Sevip ayrıldıkların geliyor aklına, sevip de gidenlerin gittiği yollardan geçmediğini hatırlıyorsun. Saten boyalı evinin duvarlarına artık gençliğindeki gibi futbolcu posterleri asmadığın için kızgınsın kendine... Bir tarafta "Çocukluk hiç bitmez gökyüzü gibidir" aklından çıkmıyor. Bir taraftan da Maradona ölünce çocukluğunun öldüğüyle yüzleşiyorsun… Maradona'ya mı ağlıyorsun, bir daha geri gelmeyecek o güzel günlere mi?

Sahada rakiplerine attığı çalım kadar hayata da çalım atmışlığı olan bu adamın 60 yaşında kalbini durduran her ne ise yıllar önce Bilbao Kasabı Andoni Goikoetxea'nın ona attığı acımasız tekmeye benziyor. Maradona, hepimizin hayatının dört yapraklı yoncasıydı… Bir futbol topuyla kimse daha çok mutlu olmamıştır bu dünyada ve hiç kimse milyonlarca çocuğu bir gün Maradona olacağım hayaliyle yatağında bir futbol topuna sarılıp hayal kurdurtmamıştır… Her şeyi vardı, bir ömür aradığı huzurdu… Buldu…


Bülent Timurlenk'ten arşivlik Maradona yazısı...

27 Kasım 2020 Cuma

Maradona Etkisi Tam Olarak Bu


 

Adam İngiltere'ye resmen '' Ben tek siz hepiniz '' demiş... Hala elle gol attı diye ağlayan var.

Maradona'ya Veda




 

Elveda Maradona





 

Boca & River Ve Maradona


 Bazı fotoğraflar çok şey anlatır.

Avrupa Ligi Bu Hafta



 

Ortega & Belluschi


Bir zamanlar River Plate... 

Gullit & Maradona


Ruud Gullit: "O, tarihin en iyisi. İtalya'da onu yakından izleme şansı bulduğum için her zaman Tanrı'ya teşekkür ediyorum."

26 Kasım 2020 Perşembe

AD10S


MFÖ’ün bir şarkısında dediği gibi... ‘’Nasıl anlatsam nereden başlasam...’’ Dün akşam Maradona öldü haberini duyunca kendi bloguma baktım 8.000’e yakın paylaşım yapmışım 13 yılda bunların 99 tanesi Maradona ile ilgili. Onunla ilgili 100. Yazım ölüm haberi olacakmış demek. Futbolda sevdiğim çok kişi var,siz 50 tane isteyin ben 100 tane sayarım.Ancak gerçekten hayran olduğum mesela bir yerde karşılaşsak fotoğraf çekilmek isteyeceğim 3 kişi vardı bu hayatta...Maradona,Prekazi ve Hagi... İlk ve en büyük futbol kahramanım el vermeye gitti gökyüzüne. Rahmetli alemcinin kralıydı,hızlı yaşadı genç öldü diyelim...1986-2018 dahil 9 Dünya kupası izledim ama bizim jenerasyon için İtalya 1990’ın yeri ayrıdır...Final gecesini dün gibi hatırlıyorum...Bunu blogda yazmıştım daha önce. O yaz Gümüldür’deyiz ve final gecesi yemeğe çıkalım dediler, babam futbola çok ilgili olmadığından maçtan haberi yok. Ben 13 yaşında çocuk maç izleyeceğim diye tutundum tabii ki. Maç yayını olan yere gittik ve yemek falan umurumda değil oturdum TV karşısına Arjantin-Almanya finalini izledim. Ülkesini 1986’da olduğu gibi finale taşıyan Maradona’yı tutuyoruz elbette.Bugün hala penaltı olmadığını düşündüğüm pozisyonda hakem penaltı verdi ve solak Brehme’nin sağ ayakla vurduğu şut maçın tek golü oldu. Lineker’in dediği gibi 22 kişi oynadı ve Almanlar kazandı...Maç sonu Maradona sahada ben TV karşısında ağladım...Sonra 2002 hariç tüm Dünya Kupalarında elbette yine Arjantin’i destekledik bitmeyen Maradona sevdamız yüzünden. Barcelona’dan sonra Napoli yılları onu bir futbol ikonu yaptı...Kuzeyli zengin İtalyanlara (Juventus-Milan-İnter) karşı tek başına savaşan ve Güneyli Napoli’yi şampiyon yapan süper kahraman! Günümüz futbolundaki sarı ve kırmızı kart kuralları o dönem olsa rakip takımlar maçı 7-8 kişi zor bitirirdi...Pele’den Haaland’a kadar modern futbolda son 60 yılda yüzlerce iyi futbolcu geldi geçiyor bu dünyadan ama o tek ve ulaşılmazdı benim için...Yaşı nedeniyle GOAT (tüm zamanların en iyisi) tartışmalarında Messi mi Ronaldo mu diye soranları biz anlarız ama onlar bizi anlamaz...İyi sporcu olmak büyük sporcu olmak efsane sporcu olmak çok başka şeyler...Maradona ölmeden ölümsüz olmuştu.



 

25 Kasım 2020 Çarşamba

Bitirici Oldu YY


 


Yangın
Bu sezon Yusuf Yazıcı
Tişört
13 maç
⚽
9 gol
Negatif karede Latin büyük a harfi
2 asist

Bülent Timurlenk: "Yusuf ikinci bir santrfora evrilir mi? Bir Burak Yılmaz gibi kafa golleri atamayabilir ama Yusuf buradan giderken de çok iyi şut pozisyonu alan bir adamdı. Tam bir bitirici.

Tam Bir Görev Adamı Oldu RD


Bugün dominant olan, birçok pozisyona giren bir Galatasaray takımı vardı. Bunun açıklamasını yapmak çok güç. Oynadığımız oyun, girdiğimiz pozisyon ve aldığımız sonuç birbiriyle örtüşmüyor; ama yapacağımız bir şey yok. Daha çok çalışmamız gerekiyor. Maça baktığımız zaman oyunun kontrolü bizdeydi. Oynayan arkadaşlarımız, oynamayan arkadaşlarımızın yerini aratmadılar. Oynadığımız oyun, girdiğimiz pozisyonlar, bulduğumuz şanslar ortada. Bunları değerlendirmemiz gerekiyordu. Son vuruşlarda belki biraz daha kararlı ve iyi olabilirdik. Çünkü gerçekten epey fazla pozisyona girdik. Maçı çok önceden koparıp çok daha farklı bir sonuç alabilirdik. Belki 3-0, belki daha fazlası olabilirdi." 


"5 DAKİKA UZATMA KAFAMA YATMADI"
"Diğer taraftan 2. yarıda benim kafama takılan en önemli soru işareti verilen ekstra zaman. Hem bizim yaptığımız hem de rakibin yaptığı oyuncu değişiklikleri vardı. Belki 10 tane oyuncu değişikliği vardı; ama sonuna bakıyorsunuz, sadece 5 dakika uzatma verilmiş. O beş dakika benim tam olarak kafama yatmadı." 

Mikrofona Değil Sahada Konuş MD


 “Açıkçası sonuçtan çok fazla memnun değilim. Bu akşam çok fazla fırsat yakaladık burada ancak bunları değerlendiremedik. Bundan sonra çalışmalara devam edip bir sonraki maça geçmemiz gerekiyor. Benim kişisel performansımdan çok takımın performansı daha çok önemli. 3 puan almamız için çok önemli. Seviyemi daha fazla yükseltmek için daha fazla çalışıyorum.

Oyun Oynama Oyun Kur İmparator


 "Mücadelesi için Kayserispor'u kutluyorum. Hem 11'e 11 hem de 11'e 10 mücadeleleri için kutluyorum. Aldıkları puan için kendilerini tebrik ederim. Bir tane isabetli şutları var; o da gol oldu. Her zaman söylediğimiz gibi futbol da böyle bir oyun. 25 şut atmanız, 30 orta yapmanız bir şeyi değiştirmiyor. 11'e 10 daha farklı olması gerekirken maalesef 1-1 bitirdik. Bizim için hakikaten kayıp puan. Özellikle ilk yarı farklı bir sonuçla garantiye alıp içeriye girmeliydik. Maalesef çok yakın mesafelerden golleri atamadık. Futbol olarak çok iyi oynadık; ama iyi oynayana kimse amorti vermiyor."


"Bugün 5 dakika verdiler; kaldım sahada. Gitmedim. Benim sinirlendiğim tek şey var. Biz top oynamak istiyoruz. Muhteşem bir yönetim gösteren hakem vardı. Harika. Bravo, tebrik ediyorum. Gençti, ikili mücadeleleri oynatıyor, bazı pozisyonlara çalmıyor. 10 tane oyuncu değişti, herkes yatıyor, herkes vakit geçiriyor. Bunun karşılığı 5 dakika uzatma mıdır? Daha geçen gün hani seminerde bu konu işlenmişti? Ali Sami Yen'de bu kadar kolay mı 8, 9, 10 dakika vermemek? Benim tek üzüldüğüm nokta bu. Penaltıyı niye vermedin, golümü niye vermedin demiyorum. Neden oynamıyoruz? Oyun içinde zaten müsaade ediyorsun. Maçın sonunda oyunun momentumunu karşı taraf düşürdükten sonra, isterseniz maçın sonuna da fazla ekleyin. Onu da eklemiyorsunuz. Sarı kart? O da yok."

"Oynamak isteyen bir taraf var. Oynamamak isteyen bir sürü taraf var. Sadece bu maç için söylemiyorum. Anlamadım ben bu işi. Burada herkes saat tutuyor. Bizim de scout ekibimizde kronometre tutanlar var. Bir defa değil. Şu maç bir tutun bakalım oynamadığımız süre ne kadar? 45 dakika oynadık mı acaba? Her saniye oyun duruyor ve buna müsaade eden Türk hakemliği var. Ben de yatan oyuncuma kızıyorum. Zaman zaman ağır hareket etmeyi anlayabilirim; ama bütün maç boyunca sen buna müsaade edersen olmaz. Atarım atmam, yenilirim, kazanırım... Mesele o değil. Oynamak istiyoruz. Bu ilk defa olmuyor. Onlar ısrarla sabahlara kadar seminerlerde anlatsınlar. Korku dağları bekler."

Dön Sahalara El Tigre


Galatasaray'a geldiği günden bu yana 29 maça çıkan ve sakatlıkları sebebiyle 25 maçı da kaçıran Radamel Falcao, hafta sonu oynanacak olan Çaykur Rizespor maçıyla beraber yeniden takıma dönmeye hazırlanıyor. Sağlık ekibi ile bir görüşme yapan ve Falcao'nun takıma döndürülmesi için tüm imkanlarını seferber edilmesini isteyen Fatih Terim, Kolombiyalı futbolcu ile de bir görüşme yaparak Rizespor maçına da kadar hazır duruma gelmesini talep etti.

Kayserispor karşısında bir çok fırsat yakalanmasına rağmen bunları değerlendiremeyen ve tabir-i caizse  gözlerin aradığı Kolombiyalı yıldız için teknik heyet harekete geçti.. Fatih Terim özellikle ceza sahasında mumla aradığı yıldız oyuncunun Rize deplasmanında kadroda olmasını isterken sağlık ekibiyle de özel olarak görüştü. Rizespor maçında kadroda yer alacak olan Radamel Falcao'nun maça ilk 11'inde başlayıp başlamayacağı ise hafta içi yapılacak olan antrenmanlardaki performansına bağlı olacak. Galatasaray'da oynadığı maç sayısı, oynamadığı maç sayısını yakalamak üzere olan Radamel Falcao, Galatasaray'a geldiği günden bu yana kasık, baldır, sol uyluk, sol ön çapraz bağ, sağ diz sakatlıkları yaşadı.

Sakatlık Kabusu


 

Galatasaray 1 - Kayseripor 1


 

Futbolun değişmez klişesi yine ortaya çıktı. Atamayana atarlar... Dk. 70 ve 1-0 öndesin o gün sahada Falcao-Babel-Belhanda-Arda gibi kale önünde daha yetenekli futbolcuların yokken üç ezber değişikliği aynı anda yapmak anlamsızdır. Daha sahaya giren 3 kişi topa değmeden gol yedik ve 1-1 oldu.

Rakip 10 kişi nasıl olsa kazanırız ile olmuyor o işler. Aksine rakip 10 kişi kalınca daha dirençli ve inançlı oldu. Sen atamadıkça rakibe bugün gününde değil bunlar savaşalım fikri geliyor.

Önce Lung sonra İsmail gününde olunca ne vursan girmedi o akşam. Lung'un her sezon böyle 4-5 maçı vardır zaten. Ne vursan uçanı kaçanı yakalar. Ömer geçen sezon takıma fayda sağladı ama o kadarmış. Maç 1-1 iken sahaya atmanın alemi yok maçı çevirecek yetenekte futbolcu değil kendisi. Tüm kornerleri yine berbat kullandı. Etobo-Ömer ile ne oyun kurarsın ne de oyun tutarsın. Kritik bir zamanda bu rakibe karşı evinde 2 puan bırakmak olmadı. Bu maç Terim'e yazar.

23 Kasım 2020 Pazartesi

Pep'in Saçları Nerede?


 Guardiola: "Gençken bir sonraki rakibimin en az 6 maçını izlerdim. Şimdi o kadar izlemiyorum. 6 maç izleyelim derken saçları döktük..."

Bayern'deyken 12 gün Benfica'nın 10 maçını izleyip analiz etmişti ama maç 2-2 bitmişti. Hatta o süreçte belini sakatlamış idmana çıkamamıştı.

Nuri'nin Rekor Kırıldı


 

Borussia Dortmund forması giyen Youssoufa Moukoko, Bundesliga'da forma giyen en genç oyuncu oldu.

Küçük turuncu elmas

16 yaş 1 günlük olan Moukoko, Nuri Şahin'i (16 yaş, 335 gün) geride bırakarak bu rekoru elde etti.

Wonder Kid


 Nuri Şahin: "Youssoufa'yı tebrik ediyorum. Borussia Dortmund formasıyla Bundesliga'da gol atan en genç oyuncu unvanı henüz bende. Rica ediyorum gol atmak için acele etmesin."

Return Of The King


Muhabir :  'Manchester City, size karşı % 70 topa sahip oldu'

Jose Mourinho: "İsterlerse topu eve götürsünler, 3 puanı ben aldım."

2 Gol 1 Asistle Yola Devam


 

20 Kasım 2020 Cuma

Yolu Gözlenen FM


Geçen sezon Rize deplasmanında ayağı kırılan ve uzun zamandır takımdan ayrı kalan Uruguaylı file bekçisi, annesinin sağlık sorunları nedeniyle bir süre önce Uruguay'a gitmişti. Geçtiğimiz ay annesini kaybeden ve ailesiyle birlikte burada kalmaya devam eden Fernando Muslera'nın önümüzdeki hafta İstanbul'a döneceği belirtildi. 

Sakatlığının ardından İstanbul'da rehabilitasyon çalışmalarını sürdüren ve zaman zaman sahada olmak üzere özel antrenmanlar yapan Uruguaylı file bekçisinin, özel antrenörüyle birlikte çalışmalarını ülkesinde de sürdürdüğü öğrenildi. Fernando Muslera'nın önümüzdeki hafta takıma katılması ve Aralık ayından itibaren saha çalışmalarına başlaması bekleniyor.

İlginç Kariyer OG


Giroud 'nun futbol kariyeri ilginç bir o kadarda saygı duyulması gerekir.

24 yaşına kadar Ligue 2 futbol oynuyordu.

25 yaşına kadar hiç bir yas grubunda Milli olmamışken Simdi 100 den fazla milli maç ve Fransa tarihinin en golcü 2. futbolcu oldu

Pep & Messi


"Pep Guardiola: "Messi, Barcelona'nın oyuncusu. Aklında ne olduğunu bilmiyorum ama futbolu Barcelona'da bırakmasını istiyorum."

18 Kasım 2020 Çarşamba

Grande Terim


 Fatih Karagümrük kalecisi Viviano:

"Fatih Terim'in Fiorentina döneminde her maçına giderdim. Onu çok seviyordum. Ofansif futbol oynatıyordu. Batistuta, Rui Rosta. Hepsini bir arada oynatıyordu. Fatih Terim, İtalya futbolunda çok önemli bir isim.

16 Kasım 2020 Pazartesi

Babel Kadro Dışı


Ryan Babel Hollanda Milli Takım kampından çıkarıldı. Portakalların Bosna Hersek ile oynayacağı karşılaşma öncesi hastalanan Ryan Babel'in kamptan ayrıldığı belirtildi.

Galatasaraylı oyuncunun koronavirüs semptomları gösterdiği ancak testlerinin ise negatif çıktığı gelen haberler arasında. Ryan Babel, Hollanda Milli Takımı'na çağrılmasına rağmen İspanya ile oynanan hazırlık maçında süre alamamıştı.

Taylan Milli Takımı Hak Etmişti.


 Milli takımı hak eden performansı varken dışarıda kalması çok mantklı değil. Elbette Şenol Güneş istediği kadro ile çalışır ama işin bir mantığı matematiği olur. Kendi takımında aylardır 11 oynamayan kişiler seçilirken anlamsız.

Kritik Golcü GP


Goran Pandev ülkesi Kuzey Makedonya'yı EURO 2020'ye taşıdı. Hoca ve kadro istikrarı olmadığı dönem yolu Galatasaray'dan geçti... Kendi fiziksel yetersizliği de vardı o dönem. Daha farklı bir hikayesi olabilirdi bu takımda ama olmadı maalesef.

Kralın Doğuşu


17 yıl önce bugün Lionel Messi, Jose Mourinho'nun Porto'suna karşı 74'üncü dakikada oyuna girerek Barcelona A takım formasıyla ilk kez yeşil sahalara ayak bastı.

12 Kasım 2020 Perşembe

Burada Dursun MHY


Erol Bulut yıllardır 4-2-3-1 oynatır bu nedenle Mert Hakan Yandaş’ın direkt 11 oyuncusu olması imkansız...4-3-3 ün sağ iç 8 numara topçusudur. FB yine GS almasın transferi yaptı,iki seneye Deniz Türüç gibi Başakşehir’e kiralanır...

Geçmiş Olsun Melo


Palmeiras, sol ayak bileği kırılan Felipe Melo'nun ameliyat edileceğini ve 3-4 ay sahalardan uzak kalacağını açıkladı.

Beklenen Milli Takım Forması