17 Temmuz 2009 Cuma

Yetiş Süpermen !

Bilgin Gökberk nefis bir Arda Turan yazısı yazmış...Yetenekli ve yıldız bir futbolcuya çok erken ve fazla anlam yüklemek onun üzerinde baskı oluşturacak gibi.Arda Turan'ın zaman zaman Clark Kent olmaya hakkı var hem saha dışında hem de sahada.Ondan sürekli Süpermen olmasını istemek ne derece doğru önümüzdeki günlerde göreceğiz.


Uğur Dündar yine ayna tuttu bize, bizi bize gösterdi yine.
Eline sağlık !
***
İşte Arena’daki ‘2009 model biz’...
En kralına gider, ruha muha, sembole membole, 10-15 milyon ve 10-15 dakika yeter, artar bile!
Paramız var, para bu, boru mu?
Kızmaca darılmaca yok, sokağa böyle yayıldı bu, bu muhabbetin sokaktaki durumu bu.
Yılda 2 milyon euro kazananın, en dokunulmazın, sembolun, ruhun, en değerlinin Aston Martin’e bineninin piyasa da alım satım vaziyeti, satış öncesi şekli, satışın vaziyet planı bile böyleyse...
Zavallı ben, sen, o, biz, siz, onlar!
Kaç paralık adamım adamsın adam, kaç paralık adamız adamsınız adamlar!
Daha sonrası herhalde bu.
Alayımıza gider.
Mi?
Daha daha sonrası da bu.
Mu?
Herhalde!
***
Alırım, malırım!
E al, vermiyorlar mı, e 25 ver, yine mi no, 35 ver, 40 ver, daha çok ver.
45’e, 55’ e 100 de 100 verirler.
Mesela 75’ e 100 de 101 verirler.
E al işte!
Ver, al!
Üstelik Polat girer o odaya, o ikna eder Arda’yı, 10-15 saniye ya sürer ya sürmez.
75 bu!
Boru mu?
Sonra FB yönetimine, GS’ın borcunu hafiflettiği için plaket verilir.
Sonra GS’ın ruhu, sembolü göz bebeklerinde biriken yaşlarla, karışık duygular içinde izler bu alışverişi.
Sonra duygulanır.
Sonra hüngür hüngür ağlar.
Herhalde.
Ve...
En son happy son.
***
Galatasaray yüklüyor da yüklüyor 20 yaşındaki yıldızına.
Sembolümüz, kaptanımız, 10, yeni Metin Oktay, Galatasaray’ın ruhu, ruhumuz, Ali Sami Yen’in torunu filan...
Falan...
Yükle babam yükle.
Alt alta koy, topla, çarp, çıkar, çıkan şey bir hiç, 10-15 milyon, 10-15 dakika...
Hepsi bu.
En değerli malını ne hale getirdi GS yönetimi.
***
Bu bir satranç.
Canlı yayında satmayı deneyebilirdi Polat,”bu paraya olmaz, 45, 55, 75 ver şimdi hemen al, çıkmaz mı o kadar, e çıkartınca gel o zaman, filan”...
İyi hamle olurdu.
Mat’ı bile vardı sonunda.
Şimdi o mat olabilir.
***
Arda çok konuşuyor, konuşturuluyor, yönetimin bile üstünde sanki.
Polat, sonra Arda, sonra herkes...
Fotoğraf böyle.
Arda iyi futbolcu, bir de belki iyi, sempatik sevimli bir çocuk en fazla, hepsi bu, daha fazla değil, anlarsa iyi olur ama, herşeyden anlamak, konuşmak, her şeyden çakozlamak durumunda değil, ruh, sembol olmak durumunda hiç değil.
Futbolda yaratıcılığı sınırsız olan Arda’nın saha dışındaki yaratıcılığı ‘0’ gibi.
Aston Martin’inin plakası 34 AT 0110.
Muş.
Arda Turan 10, 10’un önündeki iki rakam da 10, ama tersten, 01.
2009 da en renklinin, en zekinin, en yaratıcı gözükenin seçtiği plaka bu.
Ülkedeki milyonların yarısından fazlası adının soyadının baş harfini plakasına koymak için bir kolunu verecek nerdeyse.
Müteahhit ‘Mehmet Mehmetten’ ‘MM’ alır, anlarım bunu,‘34 MM MÜT’, cuk oturur.
Aaa bak Mehmet geçiyor.
Arda niye böyle bir plaka alır?
?
MO(Metin Oktay) müthiş olurdu, şaka tabii, ya da GR(Galatasaray ruhu), ya da sadece R(ruh) veya GSS (GS’ın sembolü).
Dalga geçiyorum tabii, takılmam böyle şeylere, Clubman’i alırken “özel plaka istermisiniz bir isteğiniz var mı“ dediler, ”içinde B,T,G olmasın yeter“ dedim (göbek adım Teoman).
Acaba 34 M(Milliyet)li mi alsaydım?
Şimdi aklıma geldi valla.
Tüh keşke!
Arda da saha dışında yaratıcılık maşallah ‘0’.
Mış.
Gözümüzde fazla mı büyütmüşüz.
Yazıyla da sıfır.
Saha içinde kalmaya gayret etsin.
Bence.
***
GS televizyonunda onu izledim, kitap gibi konuştu, bilge gibi, kızılderililerin reisleri gibi konuştu, sembol, ruh gibi konuştu, Ali Sami bey yaşasa böyle konuşurdu
Zorladı, zorlandı.
Büyümüş de küçülmüş gibiydi.
Daha 22 sinde ya, 82 sinde gibiydi.
Yazık çocuğa!
Alt tarafı 20 yaşında bir genç...
Hata yapmayacak kadar zavallı olma durumuna, son sürat ilerliyor.
***
Arda’nın talihsizliği FB’nin şu günlerde ona mecburen sulanması.
Guiza hala yok, Daum geldi, içerde başarı filan tamam da, garantisi yok, tatmin etmedi FB’liyi pek, tek Semih’e kalmış ilerisi şimdilik...
Rijkaard da gelmiş, hem de Neeskensle filan...
20,45 gibi bir laftı ”Ardayı bir odaya girsem 10-15 dakikada alırım” lafı.
Hepsi bu!
Polat fazla ciddiye aldı, Arda’ya çok yükledi, bu oyunu iyi oynayamadı.
***
Dün Emre Belözoğlu da,“FB’ye Ardayı isterim “demiş.
Miş.
Hoppala!
Ya ‘tesadüf’,ya ‘ne tesadüf’...
Emre kim?
O dünlerin Ardası.
Galatasaray da yetişti, menajeri GS’a 5 lira kazandırmadan götürdü, dışarda oynadı-oynamadı, iyi sözleşmeler yaptı, FB’nin ona verdiğinin yarısını veren çıkmayınca, ülkesine getirdi.
Bir rivayete göre Emre’nin menajerinin şirketinin esas patronu Emre’ymiş, menajeri Arda’nn da menajeri, yani Emre, Arda’nın menajeri.
Offff, çok karışık değil mi?
Tam ‘Türk işi’, iyi bilir Emre bu deyimi İtalya'dan.
***
Bunların hepsi rivayet, palavros da olsa bir gerçek var, Emre gibi saha dışında sevimli, cana yakın, sempatik, terbiyeli birini bir aralar bu kadar antipatik hale getiren menajer, Arda’nın da menajeri.
***
Ardanın etrafı fena halde sarılmış, sarrrılmış, sarrrılmış.
Bu çemberin dışına çıkabilir mi?
?
***
Şansı yanında olsun, ihtiyacı olacak ve takılmasın bana fazla, gülüp geçsin en fazla, iki kere okusun bu yazıyı, ikincisinde daha iyi gelecek ruhuna.

2 yorum:

M.T dedi ki...

bence lafı fazla evelemiş gevelemiş bilgin gökberk. anlatmak istediklerini açık açık neden söyleyemiyor? ya da kimden çekiniyor bunu sormalı kendine.

tahtabacak dedi ki...

belki de niyetleri bir ikon yaratıp forma satışları, aidiyet duygusu vs. artırmaktır....

olanların takıma bir faydası olmayacağı ortada...