29 Eylül 2008 Pazartesi

Halı Saha Değişmezleri

Ortega yazmış halı saha klişelerini...Dünya döndükçe bitmeyecek halı saha geyikleri aşağıda.



*Maçın henüz başıdır. Takımdan bir oyuncu uzaktan abanır, top dağlara taşlara gider. "Beyler paslı oynuyoruz, bam güm oynamayın" der birisi. 5 dakika sonra az önce topu dağlara taşlara yollayan eleman bu sefer sağlam vurur, top 90'a gider. Az önce paslı oynamamız gerektiğini söyleyen abimiz, gol sevincinde aynen şöyle der, "Aferin...beyler, hep böyle, devam"

* Top sahadaki bir arkadaşın hassas noktasına gelmiştir. Öneriler hazırdır;"Zıpla olm", "Hacı, git işe bir kenara" vb.

* Kaleci olarak sahaya çıkan bazı arkadaşlar ücretin yarısını ödeme konusunda ısrarcı olurlar. Şayet iyi kaleciyse bu kişi, takımın diğer elemanları bu duruma razı olurlar.

* Sabit bir kalecisi olmayan takımda, ekseriyetle takım içi kavgaların çıkması muhtemeldir. "Abi, ne var ileride ya? Gel biraz kaleye geç, bir bok yaptığın yok zaten" şeklinde sitemkar cümleler işitilir.

* Halı saha maçı organize etmek dünyanın en zorlu işlerinden biridir. Mümkünse hiç bulaşmamak gerekir. İnsanların peşinden koşmak, telefonda millete yalvarır moda geçmek, giden kontorler vs. Bunlar gerçekten adamı yiyip bitiren etkenlerdir. Maçı organize edebilmek için bu gibi durumlarda yalan söylenebilir. "Abi sen geldin mi, tamamız. 12 oluyoruz" gibi. Bunu telefon açtığınız herkese söyleyebilirsiniz. Etkili oluyor.

* Rakibin kalecisi iyi çıkınca, hemen "Nerden buldunuz bu kaleciyi? Lisanslı mı?" muhabbetleri yapılır.* Defansta tek başına kalan ve sürekli rakip ataklarıyla boğuşan eleman en sonunda isyan eder;"Ya a..... koduğumun yerinde herkes forvet. Defansa gelen bir Allah'ın kulu yok. Defansa gelin lannnn!!!"

* Rakip dişli çıktı mı, yapılan fiks yorum:"Abi adamlar her hafta oynuyor. Ezberlemişler birbirlerini"

* İstediği pasları bir türlü alamayan, göbeğiyle birlikte forvet mevkinde konumlanmış, yaşça sahadaki kişilerden oldukça büyük gösteren abimiz bir türlü istediği pasları alamıyordur. En sonunda dayanamaz, adeta patlar:"S.......m atacağın pası.. yarım saatir bağırıyorum kale önünde."

* Topu ayağına aldığı zaman 35 kişiyi çalımlamaya çalışan, her pozisyonda en olmazı, en zor olanı yapmaya çalışan tipler vardır. Bu kişiler Hasan Şaş gibidir. Çalım üstüne çalım atma meraklısıdır, ki bunlar en kıl olduğum halı saha topçusu tiplemelerinde kafadan liste başıdır. Maç biter, yenilginin verdiği sinirle elemanın biri çalım manyağı arkadaş için şu yorumu yapar:"Bir dahaki maç Mehmet'i çağıracaksanız, ben yokum. Pas pas diye yırtınıyoruz ileride, herif görmüyor bizi"

* Defansta çakılı oynayan ikililerden biri takım korner kullanırken, ileri çıkmaya karar ver. Ve yanındaki partnerine, "Abi, sen geride kal" der. Diğeri önce davrandığı için, geride kalmalıdır bu kişi. Biraz erken davransa, o gidebilirdi, ama artık çok geçtir. Bir keresinde böyle bir diyaloga şahit olmamın akabinde, defansta kalan bir abimiz, kornere giden partneri için "Pezevenk sanki Luciano. Her kornerde gol atıyor ya, ondan ileri çıkıyor ibne" demiştir. Yarılmama vesile olmuştur.

* Maç tahmin edilenden daha kötü geçiyordur. takımlardan biri diğerini ezip geçiyordur adeta. Sahadaki oyunculardan biri dayanamaz bu duruma, ve "Abi böyle olmayacak, Ahmet'i size verelim, Vedat bize geçsin" der. Orada anlaşılması gereken şudur;Ahmet iyi oynuyordur, Vedat ise toptan çakmadığı gibi, fasulyeden muamelesi görmektedir. Bu gibi durumlarda Vedat olmak zor olmalı. Böyle bir psikolojiye girmek istemezdim açıkçası.

* Maç bitmiştir. Kazanan takımın oyuncularının rakipleriyle dalga geçme zamanıdır. "Ya siz kesmiyorsunuz artık bizi. Haftaya da böyle oynayacaksınız, hiç gelmeyelim boşuna" şeklinde rakiple alay edilir. Olayı özele indirgeyenler de olabilir. Bacak arası gol yiyen kaleciyle alay edilir. Boş kaleye atmayan kazmanın üstüne gidilir vs.

* Bir sakatlık pozisyonu yaşananır. Rakibine sert giren oyuncular bu gibi pozisyonlarda ikiye ayrılır. Birinci grup rakibinin durumunu soran, yardım etmeye çalışan iyi niyetli insandır. İkinci gruptakiler ise öküz yaradılışlıdır. Bazen bu gibi durumlarda arkalarına dahi bakmazlar. Maç sonrasında o pozisyon tartışıldığında topa müdahale ettiklerini söylerler. Sağlam bir küfürü hak ederler.

* Kimileri bu tip maçları çok ciddiye alır. Maç başlamadan önce bütün takım kalenin önünde toplanır. Herkesin geçeceği pozisyon söylenir. Yine paslı oynanması gerektiği vurgulanır. Ama tecrübeyle sabittir ki, maç başladıktan en fazla 5 dakika sonra oyuncular kafasına göre oynamaya başlar.

*Halı sahada amaç amatörce heyecan yaşamaktır. Bu sebeple ödetmesine ya da iddiasını oynanan maçları hiç sevmem. Ortada bir hediye varsa, maçlar tekme tokat geçer. Kavga gürültü bol olur. Halı saha denen şey eğlence amaçlıdır, ter atmaktır mevzu.Kavga etmeye meyilli olanlar gitsin "dövüş kulübü" açsın.

Hiç yorum yok: