12 Eylül 2008 Cuma

Belçika maçının ardından


Daha Ermenistan maçı hakkında bir şeyler yazmayı düşünürken,Belçika maçını bile oynadı Milli Takım…Maçın öncesi,maç sırası ve maç sonrası suni bir gerginlikle geçti.Plan,Program,taktik düzen bizim Milli takımın mayasında yok.Biz kelebek etkisi kuramındaki kaos teorisi gibi,kaostan,kargaşadan besleniyoruz.Bu bazen son dakikalarda maçı kazanmamıza bazen de İsviçre maçı gibi 6 maç ceza almamıza neden oluyor.Belçika takımı elbette bir Ermenistan takımı gibi değil ama bir İtalya,Portekiz de değil sonuçta…Genç,çok koşan sahada dinamizm yaratan ama üst üste 4 pas yapamayan bir takım.Gruptan ilk iki değil sadece grup birincilerinin direkt dünya kupasına gideceğini düşünürsek bu iki puanı çok ararız gibi geliyor.Nihat,Hamit bu takımın etkinliğini ve kalitesini bence en az yüzde otuz direkt etkiliyor.Bunun üzerine bir de maç öncesi sol bek Hakan Balta’nın ve maçın başında Tuncay’ın sakatlığı takımın dengesini bozdu.Ülkenin Milli takımının birinci kalecisinin Volkan olması şansızlık bizim için.Buffon ya da Casillas gibi güven vermiyor.Gene komik bir gol yedi.Çok sert gelmeyen bir topa hamle yapamayıp seyretti sadece.Mehmet Topal ve Gökhan Gönül ne kendi takımlarında ne de Milli takımda geçen seneki performanslarını gösteremiyorlar bu dönem.Kazım’ın benim gözümde saman alevi ve halı saha topçusu olduğunu daha önce yazmıştım.Selçuk İnan,Ayhan,Mehmet Topuz gibi futbolcular dururken sahada olmasını benim içime sinmiyor.Fatih Terim’in yurt dışında oynayan futbolculara özel sempatisi olduğunu düşünüyor ve Mevlüt’ün Fransa ligi takımında değil örneğin Antalyaspor’da oynuyor olsa Milli formayı zor göreceğini tahmin ediyorum.(Şimdi kimse Terim’in 1996 da Karabükspor’dan Vedat’ı Milli takıma aldığını söylemesin,O Terim,Bu Terim değil…O zaman araştırıp bulan teknik adam gibi çalışırdı,şimdi ise markete girip acele birkaç bir şey alıp çıkan biri gibi Milli takım seçiyor.) Son yarım saat baskı kurduğumuz ve sürekli rakip sahaya topu şişirdiğimiz dönemde o topları indirecek Gökhan Ünal maçı televizyondan izliyorken, Mevlüt çizgiye sıkışıp kaldı ne yazık ki.Orta sahada yaratıcı tek oyuncu Arda idi maçta.
Emre ayrı bir paragraf konusu.Onunla ilgili düşüncelerimi burada birçok kez yazdım…İyi Futbolcu nokta…Asla yıldız futbolcu değil.Hagi,Alex,Deco değil yani…İnter,Newcastle ve Milli takımda tek başına kazandırdığı ,bir maçı bir yerden alıp bir yere taşıdığını daha görmedim.Kullandığın bir korner atışına biri kafayı vurup gol yaparsa asist diye nitelendirildiği için bundan sonra maçın sonucuna etki edebilir belki bazı maçlarda.Öyle sol ayağın olacak,orta sahanın göbeğinde topu kapan herkes sana verecek sen etkili bir ara pası ya da şut atmadan maç bitiriceksin senelerdir bu olmaz.
Grupta köprünün altından daha çok su akar.Ben İspanya’nın da en azından deplasman maçlarından sürpriz puan kayıpları yaşayacağını düşünüyorum.Kendi sahamızdaki maçları kazanır,Estonya,Bosna Hersek,Belçika maçlarından da dışarıda maksimum puanı getirirsek İspanya maçları final havasında geçer.

Hiç yorum yok: