26 Ekim 2010 Salı

Maçtan Geriye Kalanlar...

Keşke herkes Hakan Balta,Gökhan Gönül ya da eskilerden Ergün Pembe gibi efendi olsa sahada...Pozisyon dışı rakibe ve hakeme bu tavırlarını beğenmiyorum Lucas Neill'in ama yıllardır Lugano ve Emre'nin yaptıklarını görünce herkes dinsizin hakkından imansız gelir dedi.

İlk çıktığı idmanda bu görüntüyü vermek kamuoyuna bir mesajdı...Yıldız olsun olmasın her futbolcunun saha içi ya da dışında problemleri olabilir.İnsan yönetmek,yöneticilik burada önem kazanıyor zaten.

Aynı konuyu Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçını izlerken Hakan arkadaşım ile de konuşmuştuk.Ben ona söylemiş o da aynı şeyi bir hafta önce söylediğini anlatmıştı...Biri artık Aykut Kocaman'a Fenerbahçe teknik direktörü olduğunu hatırlatsın...Kadıköy Anadolu Lisesi beden öğretmenleri gibi eşortman ile maça çıkmasın.Wenger'i Capello'yu,Guardiola'yı ya da Mourinho'yu maçta böyle gören var mı? Sen o kulübü temsil ediyorsun ve orası bir vitrin.

Hiç tribünlere oynamadan net fikrimi söyleyeyim,kimsenin Galatasaraylılığını ölçmek bize düşmez ama bu adamlar çok büyük Galatasaraylı...Evde,ocakbaşında LED,LCD ya da plazma TV ile maçı herkes izler,hepimiz izledik...10 sene Kadıköy'de yenilen takımı aynı hırsla desteklemeye gitmek ve 2.500 kişi 50.000 kişiyi susturmak kolay iş değil,hepsine helal olsun.Çağrılmadan tribüne gidip alkışlayan Neill ve oyundan çıkarken dönüp onları selamlayan Elano'yu ayrıca tebrik edelim.
Aşağıda gördüğünüz gibi Aston Villa'da oynarken Cristiano Ronaldo'ya ayar vermişliği var bu derbi ve Volkan ona hafif gelmiştir,sertlik ve gerginlik konusunda...
Aklını alırım der gibi...

Hagi;''Ulan iki kişi bir çocuğu tutamadınız'' der gibi...

İki zencinin arasına gönüllü girecek tek insan evladı Sabri'dir zaten...
Bence kazanılmamış bir maçtan sonra gereksiz bir hareketti ama Sabri işin içinde olunca yorum yapılmıyor.Sabri ile ilgili tek yorum ve sözün bittiği yer şudur;Sabri Sarıoğlu 1984 yılında modern futbola tepki olarak doğdu.

Hiç yorum yok: