21 Mart 2009 Cumartesi

UEFA Kupasına Veda

Eğer Galatasaray’ın başında Lucescu gibi kurt bir teknik adam olsa Kewell değil stoper kalede oynasa 2-0 dan bu tur verilmezdi bana göre.Bu sezon UEFA kupası bittiğinde bitecekti benim için Türkiye liginden zerre keyif almadığım için o yüzden oyuna devam diyordum oyunun içinde kaldığımız sürece.Oyun bitti.Bazen bir fotoğraf ya da bir cümle bile sayfalar dolusu yazının yerini alabiliyor.Biz Türk gibi başladık,onlar Alman gibi bitirdi.Yani biz heyecanlı ve coşkulu onlar ise disiplinli ve mantıklıydı.Kewell,Arda,Ayhan ve Baros’un iyi oyunu tur için yetmedi.
Bülent Korkmaz uzun bir yazı konusu olmayı hak etti Bordeaux,Trabzonspor ve Hamburg perfonmansı ile.Fatih Terim ve Lucescu’dan çok şey öğrendim demişti.Son dakikada kazanma şansı eğer Terim’den geliyorsa bunu 4-3 biten Bordeaux maçında gösterdi.Keşke Lucescu’dan da galip durumdayken oyunu kontrolünde tutmayı öğrenseydi de Trabzonspor ve Hamburg maçlarını kazansaydık.
"2-0 gibi bir avantajlı skoru da yakaladık. 0-0'a da turu geçiyorduk. Ama Bordeaux maçında da aynı olay oldu. 5 dakika içinde 2 gol yedik. İlk golden sonra 10 dakika geçseydi daha farklı olabilirdi. Üstüste iki gol yiyince takım demoralize oldu".Diye demeç verdi maç sonrası Korkmaz.Oyuncu değişikliği 2-2 de değil 2-0 önde iken yapılmalıydı zaten.Maçı hala futbolcu gözüyle izliyor maalesef Bülent Korkmaz.Oyuna müdahele geç ve yanlış yapıldı.Maç 2-0 olmuşken O dakikaya kadar görevini iyi yapmaya çalışmış Serkan çıkartılıp Sabri sağ beke alınarak savunmanın önüne Mehmet Güven takviyesi yapılmalıydı.Mehmet Güven’i bu takıma yakıştıramıyorum ama maçın o anında hiç bir şey yapmasa kalabalık yapardı savunmanın önünde.İlk maçta Emre atılıp takım 10 kişi kaldığında mecburen Kewell’ın savunmaya geçmesini anlarım ama 90 dakika Kewell’ı stoper oynatmak,çok güzel piyano çalan birine darbuka çaldırmaya benziyor.3-4 lük Kadıköy’deki maçta Pancu’nun kaleye geçmesi kadar fantastikti Kewell’ın yaptığı.Servet’in sakatlığı olmasa çok büyük bir ihtimalle turu geçen Galatasaray olacaktı.
Bu defans hattı ile Hamburg’un gol atması değil maç 2-0 oluncaya kadar çok dikkatli oynayan takımın 5 dk da dağılıp 2 gol yemesidir tuhaf olan.
Bu benim tamamen kişisel görüşüm,maç 2-0 iken Lincoln’ün çıkarılmasını anlarım ancak maç 2-2 olduysa ve gol atmadığınız sürece maç ve tur gidiyorsa ben öyle adamı sahada tutarım her ne olursa olsun.Vereceği bir pas ya da vuracağı bir top her şeyi değiştirir böyle adamların.Lincoln’e sallayan herkese soruyorum.Hangisinden daha kötü oynadı sahada olduğu sürece?Ümit mi,Hasan mı yoksa Nonda mı.6 aydır oynamayan pehlivan kıvamındaki Hasan’ı Almanya’da ki maçta son 10 dk. ayağında topu oyalasın diye oynatmayı anlarım da bu maçta kurtarıcı diye sokmanın nesini anlayayım? Ümit Milli takımın devamlı oyuncusu ! Semih Kaya’nın maç eksiği varsa Hasan’ın ne eksiği var.
Galatasaray taraftarını üzen nokta şudur. 3-0 yenilsek üzülmezdik.2-0 öne geçilen maçta teknik adam hatalarıyla kaybetmek kızdırdı bizleri.Ne yapalım sağlık olsun oyun bitti ama hayat devam ediyor.

1 yorum:

tahtabacak dedi ki...

bana gore esas maci degistiren martin jol un hamlesi oldu. Maci ilk 15 dk. haric kolayca kontrol altinda tutuyorduk. bunda servetin olmamasinin buyuk faydasi oldu. Defansta servet tahtasinin yerine kewell gecince top dolastirma ve topa sahip olmadaki becerimiz cok artti. bunda mehmet topal gibi iyi pas atabilmesine ragmen cok agir hareket edebilen bir oyuncunun olmamasi da etkili oldu. Yerine oynayan baris ve ayhan defansin onunde aldiklari toplarla cok hizli oynayabiliyorlar. Ayrica mehmet topalin yapamadigini yapip driblingle onlerinde acilan alanlari da katedebiliyorlar. Mehmet topalin topla ilerleme konusundaki yetersizliklerini herkes biliyordur sanirim. Basta dedigim gibi, esas oyunu degistiren Martin Jol'un 4-3-3 benzeri taktikten 4-4-2 ye donmesi oldu. Gobekte tek forvet olarak oynayan olic cok kaliteli fakat santrfor ozellikleri sinirli bir oyuncu. Ilk yari boyunca sag kanatta oynayan guerrero yu olic'in yanina cektiklerinde Hz. Kewell (S.A.S) (hagi'den sonra ikinci peygamberimiz hayirli olsun) gibi fizik gucu yetersiz ve defansta oynama pratigi olmayan bir oyuncu ve yine uzun suredir defans gobeginde oynamamis hakan balta'nin cok zorlanacagini tahmin etmistim. tahminim 5dk. gercek oldu maalesef. Guerrero Bayern Munihte oynarken bir cok macta santrfor olarak forma giydi. Necati gibi geriye cekilerek ikinci forvet olarak ta oynayabiliyor. 4-3-3 ten 4-4-2 ye gecmek sanki forvetten bir kisi eksiliyor gibi gozukebilir (sayilarin kifayetsiz kaldigispor: futbol - bazen 2>3 oluyor bu oyunda). Fakat kanatta oynayan iki forvet oyuncusu gobege cok fazla yaklasmadigi icin aslinda en zayif noktamiz olan defans gobegine yuklenen oyuncu sayisi ilk yarida 1 di. ikinci yari ise bu sayi 2 oldu. Boylece guerrero yerlesim hatalari yapan defanbsin arasinda cok musait yerler bulabildi. ikinci goldeki driblingi ve kuvveti de iyi bir santrfora yakisir cinstendi. Lincoln un cikmasi bana gore de yanlis fakat en buyuk hata iki cok kaliteli forvete karsi kewell ve hakanin yeterince desteklenmedigini gorememek oldu.
hersey gecti artik ama bu mactaki en onemli kazanimimiz hakan balta'dan artik defansta faydalanmak gerektigini gormemiz olmalidir. Eger cok kaliteli bir defans oyuncusu alinmayacaksa hakan, zorunlu haller disinda, defansin gobegonde oynamalidir. Topu oyuna popescu'dan bu yana en iyi sokan stoperi izledik hamburg'a karsi.