9 Temmuz 2008 Çarşamba

Ariel Ortega

Kendisi için oturup özel yazı yazacağım futbolculardan biridir Ariel Ortega…1996 yılında ilk Avrupa macerası Valencia’ya oldu.Pek başarılı geçmeyen dönemin ardından Sampdoria ve Parma’da da tutunamayıp River Plate’e geri döndü.Gerekçe hep aynı idi uyumsuz ve sorunlu.Genelde 35’lik starların geldiği ülkemizden yolu 28 yaşında geçmişti.Aziz Yıldırım çok büyük paralar harcayarak onu Türkiye’ye getirmiş ama takımı Werner Lorant denen kazmaya emanet ettiği için arkasına bakmadan Arjantin’e kaçmasına neden olmuştu.Fenerbahçe gibi tarihi boyunca Güney Amerika ekolüne benzer futbol oynayan tribünlere ve göze hoş gelen futbol oynamaya çalışan,Çok sert ve disiplinli olmayan takım kurgusuna alışmış bir kulübe getirilecek en son isimdi Lorant.Vizyonu olmayan katı, sevimsiz ,kariyeri boyunca 1860 Münih gibi başaltı hatta küme düşmemeye oynayan takımları çalıştırmış biri için rüya gibi bir fırsattı herhalde Fenerbahçe takımı.Tahmin edileceği gibi anlaşamadılar ve ilk devre maçların çoğunu yedek kulübesinden izledi Ortega.Böyle bir futbolcudan yararlanamayıp yedek bekletmek,Ferrari alıp LPG taktırmak gibi bir şey.Adama sorarlar LPG taktıracaksan niye Ferrari aldın diye.Maya yine tutmadı ve Ortega bir Avrupa macerasını daha başarısızlıkla sonuçlandırıp kendi çöplüğüne Arjantin’e döndü…Arkasında binlerce Ortega formasını bırakarak.Kulüp ondan sonra Ortega formasını getirene Anelka forması indirimli diye kampanya yaptı…Newell’s Old Boys’ta başarılı bir dönem geçiridkten sonra alkol sorunu onu bir süre futboldan kopardı.Şu an formasını giydiği River Plate ile geçen sezon yine şampiyonluk yaşadı.’’Bir tek Boca Juniors galibiyetini,hiçbir şampiyonluğa değişmem’’demişliği vardır.Oynadığı her takımda forvete yakın orta saha oyuncusu olarak oynayan Ortega’nın profesyonel olduğu 1991 senesinden beri gol atmadığı sezon yok.
2002 senesinde World Soccer’ın kendisi ile yaptığı söyleşide ‘’Dünya kupası ile ilgili en güzel anınız nedir ? sorusuna,Ortega şu yanıtı vermiş.’’Milli takıma ilk kez 1994 dünya kupasında kısa bir süre önce 20 yaşında seçilmiştim.Kupa öncesi hazırlık maçları için kamp yaptığımız otelde Diego ile aynı odada kalacaktım.Bu olayın bende yarattığı heyecanı asla unutamam.Gece bir ara yandaki yatakta uyuyan Maradona’ya baktım ve ‘’onunla aynı odayı paylaşıyorum bu gerçek olamaz’’diye düşündüm.Daha sonra kupa maçlarında onun yerine oyuna girdiğim bile oldu,işte bunları unutamam..
Yeteneği ile parlayan her Arjantin’li genç gibi ona da yeni Maradona dediler.Ne o ne de bir başkası Maradona olamadı ama ayağındaki topu dantelin kenarına oya işleyen kadınlar gibi sürüşü ile futbol damağımızda güzel bir tat bıraktı.6-0 lık maçta taç çizgisinin kenarında Ergün ve Hasan Şaş’ı bakkala göndermişliği vardır.

1 yorum:

TANGO dedi ki...

Yazının sonunu da süper bağlamışsın.
Lorant'ta Ortega'da o gün yaptıkları şeyin (Galatasray'ı 6-0 yenmenin)önemini daha sonra farketmişlerdir.