''Yıl 1985’ti. Bir gün telefonum çaldı. Ansızın oldu aslında. Ben Amerika’dan yeni dönmüştüm, bir macera işte, atlayıp gittim oralara, salon futbolu oynamaya. Zoran aradı, Split’ten tanışırdık. 1,5 sezon beraberdik, telefonu açtım, ‘Galatasaray’da oynamak ister misin?’ diye sordu. Hiç düşünmeden ‘Neden olmasın ki?’ dedim. Hayat işte… Şimdi yaş geldi 55’e… Bir gün programa katıldım İstanbul’da… ‘Ben yeni stada gitmiyorum, eskiyi seviyorum’ dedim. “Ali Sami Yen mi kaldı” dediler… Dedim, ‘Babam da öldü ama onu hala seviyorum’. Ben babamı çok sevdim, onu hiç unutmam. Bir de İstanbul’u ve Ali Sami Yen’i çok sevdim. En çok da Galatasaray’ı sevdim. Bir kez daha o forma ile geçmek isterim topun arkasına, gol diye bağırmak için, şampiyon olmak için…''
Cevad Prekazi
Antalyaspor:1-4:Galatasaray
-
"İlkay ve Barış ilk 20 dakikada Monaco deplasmanında golleri atsaydı,
Galatasaray maçı kazanacaktı."
-sa ve -se Türkçemizde dilek, şart kipidir. Çoğu za...
9 saat önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder