3 Kasım 2010 Çarşamba

Atatürk Kimin Taraftarı?

Her Cumhuriyet Bayramı’nda aynı terane. Atatürk hangi spor kulübünün taraftarıydı?
Hepsi onun. Dolayısıyla, illa bi spor kulübünün taraftarı olması gerekmiyor.
“Bizim kulübü ziyaret etti, hatıra defterimize yazı yazdı, bizim taraftarımızdı” denmesi, komiktir. Çünkü, onlarca kulübü ziyaret etti. Hatta, ziyaretle oluyorsa bu iş, Moda Deniz Kulübü’nün müdavimiydi... “Moda Deniz Kulüplü’ydü” mü diyeceğiz yani?
Tıraşı bırakın...
Atatürk için illa bi spor kulübünün adresi gösterilecekse, buna en yakın olanı, Karşıyaka’dır.
“Sen İzmirlisin, o yüzden Atatürk’ü kendi şehrine malediyorsun” diye itiraz edecek olanları, en baştan uyarayım. Bu satırların yazarı, doğma büyüme Göztepeli’dir. Göztepe-Karşıyaka rekabetini ise, bilen bilir, Fenerbahçe-Galatasaray rekabetine benzemez kardeşim!
Ama. Evet, İzmirliyim ve Atatürk hakkında doğruları yazmak, boynumuzun borcu.
Karşıyaka, İzmir’in, Türkler tarafından kurulan ilk spor kulübü... Forma renklerini oluşturan yeşil’i İslamiyet’i, kırmızı’sı bayrağımızı simgeler. Çünkü, İzmir’deki yabancı spor kulüplerine karşı, Türk gençlerinin meydan okuması olarak kurulmuştur.
Bir numaralı üyesi ve kurucusu, Kadızade Zühtü Işıl, Birinci Dünya Savaşı’nda vuruştu, hatta Filistin’de İngilizler’e esir düştü, kurtuldu, evine-ailesine gideceğine, koşa koşa Çanakkale’ye gitti ve ardından milli mücadeleye katıldı. Kuvayı Milliye kahramanıdır.
Sadece o mu?
Elbette hayır.
1912’de kurulan Karşıyaka’nın ve iki sene sonra kurulan Altay’ın tüm futbolcuları milli mücadeleye katıldı. Altay’ın efsane siyahi futbolcusu Vahap Özaltay gibi, hepsi, Galip Hoca lakabıyla Ege dağlarında efeleri örgütleyen Celal Bayar’ın yanında Yunan’la vuruştu. Karşıyaka ve Altay’da forma giyen, rahmetli Başbakan Adnan Menderes de aralarındaydı.
İstanbul kulüplerinin futbolcuları da vardı milli mücadeleye katılan. Ama, 9 Eylül’de İzmir’e giren birliklerimiz arasındaydı Karşıyaka ve Altaylılar. Onlar, hem vatanı kurtarmanın mutluluğunu, hem de işgal edilen şehirlerini kurtarmanın onurunu yaşadılar.
Dünyada... İşgal edildiği gün, bir ulusun kurtuluş savaşını başlatan, işgali sona erdiği gün, o ulusun kurtuluş savaşını sonlandıran bir başka şehir yoktur, İzmir’den başka.
İzmir’in böyle bir ayrıcalığı vardı Mustafa Kemal için.. Ve, o şehrin, milli mücadeleye katılan ilk spor kulübü Karşıyaka’nın yeri de ayrıydı haliyle.
Ne yaptı?
Armasında ay-yıldız, yani, Türk bayrağını taşıma onurunu verdi Karşıyaka’ya!
Mustafa Kemal’in isteğiyle, armasında ay-yıldız taşıma onuru verilen ilk ve tek spor kulübü, Karşıyaka’dır. Başka yoktur.
İşte bu nedenle, Atatürk için illa bi spor kulübünün adresi gösterilecekse, buna en yakın olanı, Karşıyaka’dır.
Sonra?
Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanı olarak ilk ziyaret ettiği kulüp de, Karşıyaka’dır. 1925’te, İsmet İnönü ve Fahrettin Altay’la birlikte geldi. Kolay anlaşılsın diye, bugünkü Türkçe’ye uyarlayarak yazıyorum, hatıra defterine şu notu düştü: “Karşıyaka Spor Kulübü’nün gençleriyle gurur duyuyorum. Bu gençlikte, geleceğimizin mutlululuğunu görüyorum.”
Başka?
Sıkı durun.
Atatürk’ün manevi kızı ve Cumhuriyetimizin ilk tarih profesörlerinden olan Afet İnan, bizzat anlatmıştır. Mustafa Kemal, “ben sporcunun, zeki, çevik ve ahlâklısını severim” sözünü, Karşıyaka Spor Kulübü’nü ziyaret edip, futbol ve özellikle sosyal hayata katılan pırıl pırıl kızlarımızın tenis idmanlarını seyrettikten sonra söylemiştir.
İzmir milletvekilidir Atatürk.
Eşini İzmir’den aldı.
Annesi İzmir’de yatıyor.
Karşıyaka’da.
Annemiz. Bize, Karşıyakalılara, İzmirlilere emanet.
Zübeyde Hanım’ın mezarı başında, şunları söylemişti Mustafa Kemal: “Validemin kabri önünde ve Allah’ın huzurunda yemin ederim ki, milletimin bunca kan dökülerek elde ettiği hakimiyetini korumak için, gerekirse validemin yanına gitmekten çekinmeyeceğim. Bağımsızlık uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun!”
İzmir. O emanete hıyanet etmedi.
O yemine sadık.
Spor denilen kavram, sadece attık-yedik meselesi değildir, skordan ibaret değildir. Özellikle Türkiye için, milli mücadele demektir, bağımsızlık, özgürlük, çağdaşlık demektir.
Vay efendim, “bizim kulübü ziyaret etti, bizim taraftarımızdır” filan, hikayedir.
İlla adres lazımsa. Mustafa Kemal, İzmirlidir.
Karşıyaka taraftarıdır.

YILMAZ ÖZDİL

Hiç yorum yok: