Tam bir aydır Bülent Korkmaz hakkında bir şeyler yazmak istiyorum,elim gitmiyor bir türlü...Teknik adamlık performansının bir parçası olan oyuncuların saha içi ve saha dışı yönetimi,taktik varyasyonlar ve maç içinde oyuncu değişiklikleri konusunda facia bir yönetim göstermesine rağmen geçmişi ile o Galatasaray taraftarı için Bülent=Galatasaray'dır.Milan için Maldini,Real Madrid için Raul ne ise Galatasaray'lı içinde Bülent Korkmaz odur ve umarım öyle kalır.Ayrı bir yazı konusu olmasını gerektirecek kadar çok şey var aklımda,ancak bu son yaptığı ayrıca yazılması gereken bir ayrıntı.Ne kendini, ne bizi kandırmasın.Bu yaptığına köylü kurnazlığı denir.Hamburg maçından beri yaptıkları bize UEFA finali ve şampiyonluğa mal oldu belki de.3 hafta sonra Galatasaray'ın başında olmayacağını sadece kendisi değil tüm Türkiye biliyor.O da gider ayak aklınca şov yapmak istiyor.Yönetim baskısı ile Ümit ve Hasan'ı kadroya almayıp İstanbul'da bırakınca
bende Kewell'ı oynatmam hatta dalga geçer gibi 91.dakika da oyuna alırım dedi aklınca.Maç sonu söylediğin gibi Kewell'ı oynatmamak tamamen senin tercihin olabilir,hiç oyuna da almayabilirsin ama kewell 91.dakikada oyuna alınacak adam değildir.O dakikada kim girer dersen Yaser veya Volkan girer ama Kewell girmez bunu bizim kadar sende biliyorsun ama senin amacın farklıydı.Adnan Polat gel dedi geldin git diyecek gideceksin.Hergün öleceğine bir gün öl be Bülent.20 senede yaptığın kariyeri 2 ayda yerle bir ettin farkında değilsin.Maçın ve turun gittiği anda Lincoln yerine Mehmet Güven'i alman futbol adına ayıp ise 91.dakika da Kewell'ı oyuna alman insanlık adına ayıptır.Kimse bunu taktikle,form düşüklüğü ile açıklayamaz bana.Kewell adam olduğundan ayıbını yüzüne vurmayıp,sessizce oyuna girdi ve o dakikada Kewell gönlümüzde büyürken,sen gözümüzde küçüldün gittin.Biraz ağır olacak ama Lucescu zamanında ne güzel söylemişti
''Köpekler istedi diye atlar ölmez ! ''
3 yorum:
ben de bu zihniyeti anlamıyorum cidden, birileri geçmişte çok iyi şeyler yapmış diye ömür boyunca lekesiz, tertemiz, en üstlerde kabul edilmeleri çok çocukça geliyor bana, ve haliyle çok saçma..
bülent nasıl bir zamanlar yaptıklarıyla çok büyük yerler kazanmışsa kalbimizde, daha sonra yine yaptıklarıyla silindi, gitti kalbimizden, bu kadar basit.. çünkü yaptıkları ne tecrübesizlikle, ne de kazmalıkla açıklanacak cinsten.. daha önce gençlerin başındayken kol geçirdiğinde de, şu an gs'nin başında yaptığı tüm anlaşılmaz hareketleriyle açıkça ortada ki, bu adam için kendi adı, egosu galatasaray'ın başarısından da prestijinden de fersah fersah ötede.. bir bakıma bu adamı acemi olduğu için değil, niyeti iyi olmadığı için sildik biz.. ha futbolcu hali hala iyidir, eski maçları izlerken yine duygulanırız belki falan filan da, büyük kaptan sonsuza kadar kalacak olan bir sembol değil artık bizim için, tribünde metin oktay'ın formasının yanında yer almayı hak eden kişi değil artık kendisi.. bu konuda da suçlanıcak olan, vefasız görülecek olan bizler değil, galatasaraylı olmanın ne olduğundan bi haber davranışlarıyla ismini, cismini bitirmiş olan bülent'in ta kendisidir.. lütfen şu an derhal gitsin, bir daha da hiçbir vesileyle kulübün kapısından içeri girmesin bu arkadaş.. bu şekilde belki bir gün yaptığı rezillikleri unutur da, bir zamanlar büyük kaptanımız vardı diye hatırlarız yeniden..
olmadı be kaptan, sildin attın her şeyi.. aynı terim gibi, bir zamanların imparatoru şimdinin palyaçosu gibi..
Tebrikler, duygularıma tercüman olan bir yazı. İmzamı atarım altına.
bugüne kadarki en sert ama en iyi yazılardan biri olmuş... eline sağlık... bulent'e karsı bu kadar katı olmasam da yazdıklarının çoğuna katılıyorum... şampiyonluğa oynayan b.uygun'a yine de tercih ederim kendisini.. konuşurken ağzı köpürmüyor hiç değilse...
Yorum Gönder