9 Mart 2011 Çarşamba

Dün Gecenin Ardından...

Önce Lucescu'nun takımı S.Donetsk ile başlayalım...Müthiş bir iş başardılar,grubu Arsenal'in önünde tamamladıklarında Roma'yı geçse geçse Lucescu geçer demiştim,tecrübe ile sabit (Bkz:2002 sezonu GS-Roma maçları) yanıltmadı.Bir İtalyan takımına 2 maçta 6 gol etkileyici.Lucescu sıkıcı,savunma futbolu oynatıyor diyenlere gelsin.2009 da son UEFA kupasını alan Lucescu takımını CL çeyrek finaline taşıdı.

Şu istatistiklere bakınca hakem Arsenal'in hakkını yedi demek ayıp olur.Şut sayıları 20-0 ... yazı ile sıfır! Arsenal orta sahasında Rosicky'nin 21 pas yaptığı maçta Xavi 133 İniesta 105 nokta...

''Aslında Arsenal üst üste 3 pas bile yapamadı. Tek bir şut atamadılar. Çünkü muhteşem bir maç çıkardık. Wenger'in tepkisini anlıyorum, ben de teknik adamım. Belki bir gün bir şeyler içerken onunla futbol konuşuruz. Oyuncuları atıldığı için elendiklerini söyleyebilir. Maçı böyle analiz edecekse sorun yok. İlk maçta da çok şey oldu. Ama biz o maçtan dersler çıkarttık ve hatalarımızı düzelttik. Çok daha farklı olabilirdi. Ancak maçın sonlarına doğru Mascherano, Bendtner'den daha hızlı olmasaydı elenebilirdik de. ''
Guardiola

İlk golü atarken topu kaleci Almunia'da bir kurtarışı var anlatılmaz,görmeniz gerek...Her maç dünyanın en iyi oyuncusu olduğunu gözümüze sokuyor resmen.Bunu o kadar basit,doğal bir şekilde yapıyor ki anlamak mümkün değil.

Van Persie'nin atılması ağır bir karardı ama yenilgiyi buna bağlamak ayıp olur.Arsenal'in tek şanssızlığı karşısındaki takımın Barcelona olması.Bu takıma karşı 11 e 10 oynamak başka takıma karşı 7 kişi oynamak gibi olsa gerek...

Hiç yorum yok: