26 Nisan 2021 Pazartesi

Yarışın İçinde Varız


 Oyunun başından itibaren planladığımız baskıyı ilk defa bir maçta sonuna kadar yapabildik. Rakibi oynatmadık. Takımın dinamizmi buna müsaitti. İleride onlara pres yaparken kaptırdığımız toplarda ani pres ile onlara hiçbir şans tanımadık. Dominant bir oyun oynadığımız söylenebilir. Bu arada çok adamla, doğru yerde, üçüncü bölgede doğru zamanda yer aldık. İyi kullandık o bölgeyi. Burada anahtar şey goldür. Böyle maçlarda 6-3-1 gibi dizilen takımları açmak zordur. Bunu iyi yapıyor Ersun hoca. Takımına iyi ezberletmiş bunu. Kolay bir şey değil. Böyle bir takıma karşı çok pozisyona girdik ve oyunu domine ettik. Şutlarla, yandan ortalarla, 18 içinden ve dışından şutlarla etkili olduk. Oyun olarak doyurucu bir oyun oynadı Galatasaray. Burada golü ne kadar erken bulursanız rakibinizi o kadar değişik oynamaya itersiniz. 0-0 iken oynanacak oyun başkadır.. Her kaçırılan gol onları daha fazla defans yapmaya kamçıladı, psikolojik olarak. Özellikle Marcao’yu ileriye çıkmak konusunda çok kullandık. Gedson ve Emre Akbaba’nın gelmesine gerek kalmadı. Adeta yerleştik oraya. Kendi tarafında Donk’un da gitmesini isterdim biraz. O da yavaş yavaş gidecek. Şener kanadından devamlı ileriye gitti. Diğer taraftar Ömer’in sprinter bir oyun ortaya koydu. Halil’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bu kadar pozisyona girip gol atamamak onu çok üzdü; ama herhalde sırtı dönük top alıp bu kadar becerili olabilen çok az oyuncu vardır. Çok memnunum ondan da. Kerem’den de öyle. Galatasaray takımı bugün buradan üç puanla ayrıldı; ama istatistik olarak da çok ümit veren bir oyun oynadı. Belki de çok kişi bu kadroyu garipsemiş olabilir; ama çok iyi işler yaptı bu kadro. Üç günde bir maç oynuyoruz. Artık hata kabul etmiyor. Takımımdan memnunum. Galatasaray finaller ve sonları her zaman becermiştir. İnşallah bu şekilde sezon sonuna gireceğiz. Yarışın içinde varız. Mesele de o. Sonuna kadar gideceğiz.

Nasıl bir kırmızı kart, neden verilmez.. İlk Antalyaspor maçını hatırlayalım. Emre Kılınç.. Ters ayaklı orada kullanmak gibi bir niyetim oldu. Doğru düşünmüşüz. Orada eksik olan yalnızca 9 numara vardı. Oraya da Mostafa’yı koyduk; o da golü attı. Kırmızı kart konusuna gelecek olursak, Emre bunun yarısından dörtte biri kadar dokundu; öyle şiddetli de değil. Alanya’da yine Zorbay hocaya takılmıştık. Burada da VAR’da görevliydi. Herkesin söylediği pozisyonun kırmızı kart olduğuydu. Çok şey değişirdi.  Karagümrük maçında Yedlin.. Ne sarı kart verildi ne de faul. Burada da bugün başka bir ikili vardı. Uzun zaman önce Galatasaray’a kolay dokunuluyor demiştim; herhalde dediğim tam olarak anlaşılmamış

Galatasaray’a 1996’da ilk geldiğimde maç günü lisansını çıkarıp Hagi’yi getirmiştik; o da iki gol birden atmıştı. Elimizde ne imzan varsa doğru, dürüst ve düzgün şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Mostafa da bizim güvendiğimiz bir oyuncu. Önemli maçları kaçırdı. Orada olsa belki olay başka türlü olurdu. Çok eksiğiz. 

Hiç yorum yok: