30 Ağustos 2017 Çarşamba

Bir Ayağı 2 Nasri , Bir Ayağı 3 Ben Arfa


Belhanda'nın Galatasaray Dergisine yaptığı açıklamalar...Alıntıdır.


Jean-Cristophe Gleyze benim için antrenörden fazlasıydı. Gelişimimde çok büyük payı vardır. Önce libero olarak başlattı beni ama çok tekniktim. Bendeki tekniğin farkına vardı ve beni daha sonra öne attı. Forma numaraları ile ifade etmem gerekirse önce 5 numara oynadım, sonra sonra 6, ardından 10 numara oldum. Jean-Cristophe Gleyze, 7 yaşından itibaren antrenörüm oldu. Kariyerimdeki yeri çok önemli. Montpellier geçince tam olarak 10 numara oynamaya başladım.

Dönemin Montpellier Başkanı Louis Nicollin'ın, “Bir ayağında iki Nasri, diğerinde üç Ben Arfa var” sözünün hatırlatılması üzerine Belhanda''Başkan beni çok seviyordu. Mükemmel bir sezon geçiriyordum. Benim dışımda diğer takımlardaki 10 numaralar konuşuluyordu. O yüzden başkan çıkıp, böyle bir söz söylemişti.'' sözlerini söyledi.

SAHA İÇİNE ÇOK ÇABUK ADAPTE OLAN BİR OYUNCUYUM
Normalde saha içine çok çabuk adapte olan bir oyuncuyum. Gittiğim takımlarda karakterimden dolayı bir adaptasyon sorunu yaşamadım.

Doğrusu, taraftar ve basın ya da diğer unsurlar üzerimde baskı yaratamaz. En azından ben dış etkenlerin baskısını hissetmem. “Daha iyi oynamalıyım” diye ben kendi üzerimde baskı yaratırım.

GALATASARAY'DAN TEKLİF GELDİ, HİÇ DÜŞÜNMEDEN KABUL ETTİM
Türkiye’den teklif almak benim için çok yeni değil. Daha önce de teklif almıştım. Türkiye bilinen bir futbol ülkesi. Galatasaray da Avrupa’nın güçlü ekiplerinden, devamlı şampiyon olan bir takım. Her dönem çok büyük oyuncular yer aldı Galatasaray’da. Ne zaman o teklif Galatasaray’dan geldi, hiç düşünmeden kabul ettim.

SAVAŞAN RUHA SAHİP BİR EKİP
Yeni bir takım kurulduğu zaman mutlaka zorluklar olur ama benim şu an takımımızda gördüğüm savaşan ruha sahip bir ekip olduğu. Evet, yeni oyunculardan kurulu bir takım ama yeni olmasına rağmen mücadele eden bir takım. Taktik olarak bazı eksiklerimiz şu an için var. Ama taktik anlayış zamanla, beraber oynadıkça daha iyi olacaktır. Bence önemli olan, sahadaki herkesin birbiri için mücadele etmesi. Buna sahip olmak çok önemli.

JACKIE CHAN VE BRUCE LEE GİBİ KARAKTERLERE ÖZENİRDİK
Gol sevincimim bir hikayesi var. Küçükken arkadaşlarımla karate yapardık. Jackie Chan ve Bruce Lee gibi karakterlere özenirdik ve yaptıklarını yapmaya çalışırdık. Git gide daha zor hareketler yaptık. Arkadaşlarım “Gol attıktan sonra da yapabilirsin” demişlerdi. Marsilya’ya karşı 2009 yılında bir gol atmıştım, o golün ardından ilk kez yapmıştım.

BU İŞİN BİR PSİKOLOJİSİ VAR
Babam nasıl bana yardımcı olduysa, ben de oğluma sonuna kadar destek veririm. Babam bana öyle yapmıştı. Şu anda yeteneğini sorgulamak için çok erken. Aslında bir çocuğun futbolcu olabilmesi için kaliteden çok kafasının güçlü olması lazım. Mesela ben, genç yaşlarımda benden bin kat daha iyi futbolcularla oynadım. Ama onların kafaları futbolcu olmaya hazır değildi. Ben ise kendimi her zaman hazır tuttum. Kalite tabii ki de önemli ama mantalite olarak buna hazır değilseniz, futbolcu olmanız çok zor. Bu işin bir psikolojisi var. Bu anlamda çok güçlü olmalısınız.

Belhanda, ''Kariyerindeki en iyi maçın hangisiydi?'' sorusuna ''2012 yılında Marsilya’ya karşı iki gol attığım bir maç vardı. Yine aynı sezon Paris Saint Germen’e bir gol attığım bir maçım var. Bu iki maçı sayabilirim.''



Hiç yorum yok: