Galatasaray'ın teknik adamlık koltuğundan bir futbol efsanesi kalkarken bir diğeri oturdu kısa bir süre önce.F.Rijkaard'tan G.Hagi dönemine geçen Galatasaray'da büyük değişiklikler olacağı az çok belli artık.Bu fark futboldan çok hayata bakışları,kişilikleri ile alakalı.Dünya futbolunda çok saygın bir yere sahip,kariyerleri,Ajax-Milan-Barcelona ve Barcelona-Real Madrid gibi kulüplerde geçmiş iki futbol adamının futbol bilgisi hakkında ahkam kesmek sadece bizim ülkemize özgü bir durum zaten.Peki fark nedir derseniz,Hollandalı Rijkaard'ın kariyeri mükemmel bir sistemin parçası olarak şekillenirken,Romanyalı Hagi'nin kariyeri hep mücadele,yoktan var etmekle şekillendi.Bu birini diğerine göre daha başarılı ya da iyi yapmaz tabii ki.Farklı topraklarda yetişmiş,farklı kültürler ile yoğrulmuş iki futbol efsanesi onlar.Popescu bir zamanlar Hagi için,Romanya yerine Brezilya,Arjantin,Hollanda gibi ülkelerde doğmuş olsa çok daha büyük bir efsane olacağını söylemişti ve bence de haklıydı.Rijkaard daha önce bonfile(Messi),biftek(Puyol) ile mükemmel yemekler yapmaya alışmış bir aşçı iken Türkiye'de önüne Pırasa(Servet) ve kereviz(Mustafa Sarp) konarak aynı tat ve lezzette yemek yapması istendi...Adam Türkiye'ye ayak basar basmaz Barcelona olacağız,total futbol oynayacağız algısı oluştu.Hagi ise farklı tipte bir aşçı.Beklentinin çok yüksek olmadığı malzemeler ile size güzel lezzetler sunabiliyor.Keita'yı satıp,Serdar Özkan ve Pino'yu alan bir yönetimin transfer politikası sonucunda,Yumurta(Lorik Cana) ve peynir(Pino) ile lezzetli bir omlet yapabilirsiniz.Hagi'nin elindeki malzeme ile size sunabileceği maksimum tatlar bunlar anlayacağınız,tabii ki yerseniz !
Galatasaray adına 2024'ün enlerini seçelim
-
2024'ü tamamlamaya sayılı günler kala, Galatasaray adına yılın enlerini
konuşmak isterim. Siz de yorum bölümünde kendi enlerinizi belirtirseniz çok
mutl...
19 saat önce
2 yorum:
Bir konuda farklı düşündüğümü belirtmek isterim: Keita'yı satmak, bu yönetimin yaptığı bir kaç doğru futbol hamlesinden biri. Pino'nun son dönem performansına bakıp söylemiyorum bunu. Pino kötü çıksa şunu diyecektim, Keita'yı satmak doğruydu, yerine adam bulamamak yanlıştı.
Bu arada sadece bana öyle geliyor herhalde, hiç benzer bir eleştiri duymadım. Keita potansiyel bir kapris odağı olacak diye hissediyordum ben.
Bir de, kızmayın lütfen bana; pırasalı, bonfileli benzetmelrinizi biraz zorlama buldum.
bunu yazarken karnın açmıydı?:D
Yorum Gönder