“Soyunma odasına bir türlü 2-0’la giremiyoruz. Bunları da becereceğiz inşallah. İleride baskıyla oyunu kapatarak başlamayı düşündük. Yaptık da bunu. İki gol attık ama daha çok pozisyona girdik. Kalemizde de neredeyse karambol hariç herhangi bir pozisyon görmedik. Yine de son birkaç dakika geriye çekilme, lüzumsuz, gereksiz pas hataları bizi zora soktu. Devrenin sonuna doğru yine klasik golümüzü yedik maalesef. İkinci yarıda 2-0 öndeyken oynamak çok başka, skor 2-1 iken oynamak daha başka. Rakip için kötü anlar oldu. 2-1’den sonra lehimize bazı pozisyonlar vardı. Böyle bir ortamda bu golü yememeliydik. İlk yarı sonunda Emre Kılınç’ın alt adalesindeki sakatlığı, hiç oynayamayacak durumda olması bizi değişikliğe itti. Yoksa Emre iyi oynuyordu. Bu arada Nwakaeme tarafında eksiğimiz olmaya başladı. Yedlin orada yalnız kaldı. O yüzden orta sahayı biraz daha güçlendirmek adına Aytaç’ı sağ tarafa aldım. Çünkü Morutan’la topla oyunumuz iyi; ama defansif manada biraz daha güçlenmek istedim. Değişikliklerin sebebi buydu. Yoksa değişiklik düşünmüyordum. Taktiksel bir anlayış bizi ona itti.”
“Buna rağmen ikinci yarı, bizim topla olduğumuz anda çok iyi işler yaptık. Yine pozisyonlar yakaladık. Koparabilirdik. Maç 3-2 bitebilirdi; ama maalesef olmadı. İkidir 2-0’dan puan kaybediyoruz. 2-2 bitmese, 0-0 bitse belki başka şeyler söylenir. Bazen gençliğimizin, dinamizmimizin yansıması bu şekilde olabilir. Benim hedefimde ilk yarıdaki Galatasaray var. Yani ileride oyunu rakibe oynatmayan, aynı zamanda kendisi tüm alanları kapatan, dar bir alanda takımın boyunu kısaltan bir Galatasaray… Topla iyi oynayan bir Galatasaray, sahanın her yerinde de iyi baskı kuran bir Galatasaray yapabilirsek mutlu olurum. İlk yarıda yediğimiz golün önemli bir sebebi orta saha oyuncularımızın takip etmemesiydi. İyi oynayan bir takımda zaten oyuncuları değiştirmek istemem. Bazen mecbur oluyorsunuz. Yoksa daha kötü sonuçlar da olabilir. Ayrıca bazı arkadaşlarımızı da görmek zorundayız. Bugün çok iyi bir kadroya sahip olan bir Trabzonspor ile oynuyoruz. Çok yetenekli oyuncuları var. Kolay değil; ama galibiyeti kaçırdığımız için üzüntülüyüm. Daha değişik olabilirdi.”
“Kolay değil. Daha hayatları boyunca birbirini görmemiş oyuncuların aynı gaye üzerine, aynı hedefe yönelmeleri için, aynı şeyleri hissetmeleri için daha çok beraber çalışmaları, beraber yaşamaları ve beraber oynamaları gerek. Öne geçtiğimiz zaman o hafif korku, heyecan ve telaş olabilir. Zaman içerisinde bunlar da geçecektir. Perşembe pazar arası 20 saat uçak yolculuğu yapıp gelen oyuncularımız var. Bunlar kolay değil. Diğer oyuncularımızın performansı da o arkadaşlarımızı dinlendirmeye ve bir sonraki maça hazırlamaya veya sonradan oyuna koymaya yardımcı olursa çok daha iyi bir takım olacağız. Bir numaralar ne kadar önemliyse iki numaralar da o kadar önemli; ama bazı arkadaşlarımız daha çabuk forma girmeliler. Yoksa forma kolay olmayacak gibi duruyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder