30 Nisan 2021 Cuma

Bir Zamanlar Hagi


 Hagi ve oğlu bir idman zamanı...

29 Nisan 2021 Perşembe

Galatasaray 1 - Konyaspor 0


 Sarı-kırmızılılar kısır geçen maçı son dakikalarda Emre Akbaba'nın attığı golle 1-0 kazanmayı başardı ve üst üste 2. galibiyetini aldı.

Galatasaray maça Fernando Muslera, Marcao Teixeira, Ryan Donk, Ömer Bayram, Şener Özbayraklı, Peter Etebo, Gedson Fernandes, Emre Kılınç, Kerem Aktürkoğlu, Halil Dervişoğlu ve Mostafa Mohamed 11’iyle başladı. Cimbom ilk yarıda topa sahip olsa da pozisyon üretemedi. Düşük tempoda ve pozisyonsuz geçen maçta ilk yarı 0-0 eşitlikle tamamlandı. 

Galatasaray ikinci yarıya üç değişiklikle başladı. Mostafa Mohamed yerine Ryan Babel, Emre Kılınç yerine Emre Akbaba, Peter Etebo yerine Ryan Babel oyuna girdi. İkinci yarıda da iki takım pozisyon üretemezken düşük tempoda geçen maçta Cimbom aradığı golü son dakikalarda buldu. 87. dakikada  Sol kanatta Ryan Babel, sağına çekerek alışık olduğumuz sert şutlarından birini kaleye gönderdi. Sehiç’ten seken topu Emre Akbaba tamamlayarak topu filelere gönderdi: 1-0. Maçın kalan bölümünde başka gol olmadı ve Galatasaray 1-0'lık skorla karşılaşmadan galip ayrılan taraf oldu. 

Vazgeçmek Yok


 “İlk yarıda hem oyunumuzu oynayamadık hem vücut dilimiz alışageldiğimiz mesajı vermedi. Oyun kontrolü bizdeydi, pas yüzdemiz yüksekti; ama pozisyon üretmede başarılı olamadık. İkinci yarıda değişiklikler yaptık ve kendimiz gibi oynadık. İleride baskı, kaptırdığımız topların ardından pres, çok istediğimiz, yaptığımızda da oyunu domine ettiğimiz işler.”


“Biraz daha dikkatli olmamız, daha çok pozisyon üretmemiz lazım. İkinci yarı gibi. Mesela o aksiyonların sonucu gol getirmeli size. Daha kısa zamanda gol bulabilirsiniz. Hücum devamlılığı çok önemli. Hücumda devamlılık rakibi de hataya zorlamak demektir. Sizin oyununuzu da  o coşkuyla beraber her dakika yükselterek devam ettirmenize yol açar. Şut üstüne şut, sağdan soldan ataklarla rakibin konsantrasyonunu da bozuyorsunuz. Son dakikalarda da olsa kazanabilmek, vazgeçmemek Galatasaray'ın özelliği. Yarışın içindeyiz. Kolay değil burada bir-iki kez kaybettik, berabere kaldık. Pek alışık değiliz. Onun da psikolojik etkisi olabilir. Baktığım zaman pozisyon vermedik gibi duruyor. O da bizim için sevindirici. Oyuncularımı kutluyorum. Her takım için olduğu gibi bizim için de kolay değil. Çarşamba-pazar, çarşamba-cumartesi, maç oynamak kolay değil.” ifadelerini kullandı.

“Emre Akbaba talihsiz iki ayak kırığı sakatlığı geçirdi. Oradan dönmek çok kolay değil. Emre'yi kazanmamız lazım, çok değişik bir oyuncu. Emre’nin atmasına sevindim. Gol bölgelerinde olan, gole yakın olan, gol kovalayan bir oyuncu. Pandemi döneminde takım için her an ne olacağını bilemiyorsunuz. Mesela Bugün Martin'i görevlendirdim. Hiç hazır değil ama mecburum. Bir haftada üç maç oynayan ve uzun süredir oynamayan Şener, artık gidemiyordu. Mecburen Martin’i soktum; ama hazır değil. Yedlin bildiğiniz gibi Ali Palabıyık ve Suat Arslanboğa tarafından dışarı alındı. Bazı mevkilerde de bu durum var. Luyindama, COvid-19 testi pozitif çıkınca stoperimiz yoktu. Taylan'ı stopere aldık. Ozornwafor'un da testi pozitif çıktı. Sakatlıklarına haricinde bir de bunlarla uğraşıyorsunuz. Kolay değil. Şurada kaldı dört maç. O dört maçı da Galatasaray gibi bitirmemiz lazım. Final golleri önemlidir. Bazen çok istersiniz, üç puanı alamazsınız; ama aldığınız bir puan sizi şampiyon yapar. O zaman o puanın önemini anlarsınız. Bunu çok yaşadık. Sırtımız yere gelmeden pes demeyeceğiz. Daha evvel yaptık. Yine yaparız.” 

Sonuna Kadar Devam


 “Böyle bir maç olacağını biliyorduk. Antalya maçındaki gibi oynadık. Baskılı oynamaya çalıştık. Oyunun büyük bölümünde top bizdeydi. Rakip sahada oynamaya çalıştık. İlk devre atakları sonuçlandırmak ve hızlı gol bulmak istedik. Olmadı; ama iyi yönü de son dakikaya kadar konsantremizi bozmamamız oldu. İyi oynadık. Çok istedik ve sonuçta klasik bir Emre Akbaba golü geldi. Çok mutluyum. Önümüzde dört tane final maçı var. Sonuna kadar devam edeceğiz. İkinci devreyi son 45 dakika olarak görüyoruz. Artık son maçları oynayacağız. Bu maçların telafisi yok. Son 45 dakika varımızı yoğumuzu verdik. Emre Akbaba da bizi golüyle ödüllendirdi. Onun adına çok sevindim.”

Kalan Maçları Kazanacağız


"Top hakimiyeti bizdeydi. İlk yarı pozisyona girme sıkıntısı yaşadık. Emre Ağabey'in attığı golle galibiyet geldi. Mutluyuz. Sonraki maça bakacağız. Her santrfor kendisine baskı kurar gol atmak için. Daha önemli olan maçı kazanmamız. Bunu yaptık. Sonraki maçlarda daha etkili olup kazanacağız."

 

Takımı İpten Aldı


 Gol attığım için çok mutluyum. Trabzonspor maçından sonra bir ivme yakalamak istediğimizi, 6’da 6 yapmak istediğimizi takım olarak belirttik. Şimdilik 2'de 2 yaptık. Önümüzde dört maç var. Onları kazanmak için elimizden geleni yapacağız. Sonuçta şampiyon olursak bu goller hatırlanacak. İnşallah şampiyon olursak bu goller hatırlanır.”

28 Nisan 2021 Çarşamba

Zlatan İle Yola Devam


 Milan, 39 yaşındaki Zlatan Ibrahimovic’in sözleşmesini Haziran 2022’ye kadar uzattı.

Hall Of Fame



 Alan Shearer ve Thierry Henry, Premier Lig'in düzenlediği Hall of Fame listesine adını yazdıran ilk iki isim oldu.

Galatasaraylı Felipe


 Felipe Jorge Loureiro, Brezilya takımı Bangu'nun yeni teknik direktörü oldu.

Kral İş Başında


 


Burak Yılmaz’ın Lyon karşısında performansı:
Futbol topu
2 gol
Negatif karede Latin büyük a harfi
1 asist

Simovic Fransızların Peşinde


Sene 1984  Fransa-Yugoslavya Maçı... Fransa sahada 13 kişi ve Galatasaray'ın eski kalecisi Zoran Simovic onların peşinde...

Antalyaspor 0 - Galatasaray 1


 Hafta içerisinde evinde oynadığı Trabzonspor maçında sahadan 1-1'lik eşitlikle ayrılan Galatasaray'da alınan sonuçtan ziyade ortaya konulan oyun eleştirilerin odak noktasında olurken, Fatih Terim'in öğrencileri mücadelede ilk şutunu 80. dakikada kaydetmişti. Trabzon maçının ardından Antalya deplasmanında kadroda ciddi değişiklikler yapan Fatih Terim maç öncesi röportajda takımın yorgunluk durumunu dikkate alarak rotasyon yaptığını belirtti. Antalya deplasmanında sahaya Muslera - Şener, Donk, Marcao, Ömer Bayram - Etebo, Gedson, Emre Kılınç - Kerem Aktürkoğlu, Emre Akbaba ve Halil Dervişoğlu ilk 11'iyle çıkan Galatasaray'da son maçlarda koronavirüs rahatsızlığı nedeniyle forma giyemeyen Mostafa Mohamed de maç kadrosunda yer aldı. Mücadelenin ilk 10 dakikalık bölümünde kontrollü bir oyun ortaya koyan Galatasaray, rakibinin topu tamamen kendisine bırakması sonrasında üçüncü bölgede etkili olmaya başladı. Neredeyse tüm hatlarıyla ceza sahası ve çevresine çekilen ev sahibi karşısında Galatasaray önemli fırsatlar bulsa da, ilk devrede aradığı golü bulamadı. Dakikalar 10'u gösterdiğinde Emre Akbaba bomboş pozisyonda dışarıya vururken, dakikalar 14'ü gösterdiğinde Halil Dervişoğlu'nun ceza sahası dışından sert şutu üstten dışarıya gitti. Bu pozisyonun ardından 21. dakikada altı pasın içinde kafa vuruşunu ıskalayan Halil'in ardından savunmanın uzaklaştırdığı topta Emre Kılınç'ın şutu etkisiz kaldı. Mücadelede ilk yarım saate yaklaştığımız anlarda Lukas Podolski ve Şener Özbayraklı arasında oldukça sert bir mücadele yaşandı. Alman oyuncunun şiddetli faulü sonrasında Mete Kalkavan sarı kartına başvururken, Alanyaspor maçında Luyindama'nın suratına tekme atan Babacar'ın faulüne "şiddeti yeterli değil" diyerek sarı kart gösteren Zorbay Küçük, orta hakemi VAR'a çağırmadı. Galatasaray adına dakikalar 33'ü gösterdiğinde Emre Kılınç'ın ceza sahası dışından sert şutu direkten dönerken, 35. dakikada Gedson'un serbest vuruşta çarpazdan direkt kaleye vurduğu şutu Boffin son anda karşıladı. Gedson bir kez daha ceza sahası dışından kaleyi yoklarken Boffin'in üzerine gitti. Bir iki dakika sonra yine Gedson'un kornerinde arka direkte Halil Dervişoğlu'nun kafa vuruşu üstten dışarıya giderken, 38. dakikada Kerem'in ceza sahasına çıkarttığı pasında Etebo'nun gelişine şutu üstten dışarıya gitti. İlk yarıda normal sürenin son 5 dakikasına girilirken Ömer Bayram'ın çaprazdan direkt kaleye vurduğu serbest vuruşta Boffin çizgi üzerinden çıkartırken, bir dakika sonra Halil Dervişoğlu'nun kafa vuruşu direk dibinden dışarıya çıktı. İlk yarının son anlarında altı pasta topla buluşan Halil, kaleci Boffin'i geçemedi ve devre golsüz eşitlikle tamamlandı.

Galatasaray mücadelenin ilk yarısında %78 topla oynama oranına ulaşırken, 299 isabetli pas yaptı. Fatih Terim'in öğrencileri devrede rakip kaleye 12 şut girişiminde bulunurken bunların 5'inde isabet buldu. Antalyaspor'un oldukça pasif oyunu ve savunmada alan bırakmasının da etkisiyle Galatasaray rakip kalede tehlike yaratırken, özellikle Halil Dervişoğlu'nun ceza sahasındaki bitiriciliği dikkat çekti. Genç oyuncu hücum bağlantısında takımı adına önemli işler yaparken, altı pas içerisinde yakaladığı üç pozisyonu değerlendiremedi. 

Soyunma odası dönüşünde Galatasaray'da herhangi bir değişiklik olmazken, Fatih Terim ilk yarıdaki kadroyu yeniden sahaya sürdü. Antalyaspor'da ise ilk yarıda iki isim zorunlu olarak kenara gelmişti. İkinci yarıda da oyunun kontrolünü elinde tutan Galatasaray, ilk yarıda bıraktığı yerden oynamaya devam etti. Özellikle ön alanda Kerem ve Halil'in süratiyle rakip ceza alanda tehlike yaratmaya çalışan takımımız aradığı pozisyonu bir türlü bulamazken, 57. dakikada Ömer Bayram'ın serbest vuruşunu kaleci Boffin güçlükle çeldi. Mücadelede dakikalar 59'u gösterdiğinde Lukas Podolski yaptığı faulün ardından ikinci kez sarı kart görüp, oyun dışında kaldı. Galatasaray'da ilk oyuncu değişikliği 65. dakikada geldi ve Emre Akbaba - Emre Kılınç ikilisi kenara gelirken; Mostafa Mohamed ve Arda Turan oyuna dahil oldu. Bu dakikadan itibaren rakip ceza alanında daha etkili olmaya başlayan ve "daha inceci pozisyonlar üreten" takımımız önce Mostafa Mohamed ile direğe takıldı. Ardından yine Mısırlının yaklaşık 35 metreden füzesini Boffin karşıladı. Son 20 dakikaya girildiği anlarda sol köşeden ceza sahasına giren Halil'in şutu kaleye paralel olarak dışarı gitti. Üstüste rakip kalede bulunan pozisyonların ardından Galatasaray aradığı golü 77. dakikada Mostafa Mohamed'den buldu. Sağ taraftan gelişen atakta Şener çizgiye inerek içeriye ortaladı. Penaltı noktası üzerinde topla buluşan Mohamed gelişine çok sert vurdu ve topu ağlara gönderek takımını 1-0 öne geçirdi. Golün ardından oyunu kontrol altında tutmaya devam eden Fatih Terim'in öğrencileri, son bölümde yine savunma arkası koşularla rakip kalede pozisyon ararken karşılaşmada başka bir pozisyon olmadı ve mücadele 1-0'lık galibiyetimizle sonuçlandı.

Yarışın İçinde Varız


 Oyunun başından itibaren planladığımız baskıyı ilk defa bir maçta sonuna kadar yapabildik. Rakibi oynatmadık. Takımın dinamizmi buna müsaitti. İleride onlara pres yaparken kaptırdığımız toplarda ani pres ile onlara hiçbir şans tanımadık. Dominant bir oyun oynadığımız söylenebilir. Bu arada çok adamla, doğru yerde, üçüncü bölgede doğru zamanda yer aldık. İyi kullandık o bölgeyi. Burada anahtar şey goldür. Böyle maçlarda 6-3-1 gibi dizilen takımları açmak zordur. Bunu iyi yapıyor Ersun hoca. Takımına iyi ezberletmiş bunu. Kolay bir şey değil. Böyle bir takıma karşı çok pozisyona girdik ve oyunu domine ettik. Şutlarla, yandan ortalarla, 18 içinden ve dışından şutlarla etkili olduk. Oyun olarak doyurucu bir oyun oynadı Galatasaray. Burada golü ne kadar erken bulursanız rakibinizi o kadar değişik oynamaya itersiniz. 0-0 iken oynanacak oyun başkadır.. Her kaçırılan gol onları daha fazla defans yapmaya kamçıladı, psikolojik olarak. Özellikle Marcao’yu ileriye çıkmak konusunda çok kullandık. Gedson ve Emre Akbaba’nın gelmesine gerek kalmadı. Adeta yerleştik oraya. Kendi tarafında Donk’un da gitmesini isterdim biraz. O da yavaş yavaş gidecek. Şener kanadından devamlı ileriye gitti. Diğer taraftar Ömer’in sprinter bir oyun ortaya koydu. Halil’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bu kadar pozisyona girip gol atamamak onu çok üzdü; ama herhalde sırtı dönük top alıp bu kadar becerili olabilen çok az oyuncu vardır. Çok memnunum ondan da. Kerem’den de öyle. Galatasaray takımı bugün buradan üç puanla ayrıldı; ama istatistik olarak da çok ümit veren bir oyun oynadı. Belki de çok kişi bu kadroyu garipsemiş olabilir; ama çok iyi işler yaptı bu kadro. Üç günde bir maç oynuyoruz. Artık hata kabul etmiyor. Takımımdan memnunum. Galatasaray finaller ve sonları her zaman becermiştir. İnşallah bu şekilde sezon sonuna gireceğiz. Yarışın içinde varız. Mesele de o. Sonuna kadar gideceğiz.

Nasıl bir kırmızı kart, neden verilmez.. İlk Antalyaspor maçını hatırlayalım. Emre Kılınç.. Ters ayaklı orada kullanmak gibi bir niyetim oldu. Doğru düşünmüşüz. Orada eksik olan yalnızca 9 numara vardı. Oraya da Mostafa’yı koyduk; o da golü attı. Kırmızı kart konusuna gelecek olursak, Emre bunun yarısından dörtte biri kadar dokundu; öyle şiddetli de değil. Alanya’da yine Zorbay hocaya takılmıştık. Burada da VAR’da görevliydi. Herkesin söylediği pozisyonun kırmızı kart olduğuydu. Çok şey değişirdi.  Karagümrük maçında Yedlin.. Ne sarı kart verildi ne de faul. Burada da bugün başka bir ikili vardı. Uzun zaman önce Galatasaray’a kolay dokunuluyor demiştim; herhalde dediğim tam olarak anlaşılmamış

Galatasaray’a 1996’da ilk geldiğimde maç günü lisansını çıkarıp Hagi’yi getirmiştik; o da iki gol birden atmıştı. Elimizde ne imzan varsa doğru, dürüst ve düzgün şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Mostafa da bizim güvendiğimiz bir oyuncu. Önemli maçları kaçırdı. Orada olsa belki olay başka türlü olurdu. Çok eksiğiz. 

Aynı Şekilde Devam


 Bu performansı sergilemekten dolayı çok mutluyum. Galatasaray’da oynadığım süre boyunca çok keyif aldım. İnşallah aynı şekilde devam etmeyi düşünüyorum. Buradan üç puan aldık ve iyi oynadığımız düşünüyorum. Gün geçtikçe daha iyi oynayıp ilerleyeceğiz. Bundan sonraki oyunumuza konsantre olmamız ve oradan üç puan almamız gerekiyor

Katkı Verdiğim İçin Mutluyum


Peş peşe maçlar oynuyoruz. Bundan önce istemediğimiz sonuçlar aldık. Tabii ki futbolda olan şeyler; ama şampiyonluk yolunda ağır hatalar yaptık. Bugün tempolu oyunla birlikte galibiyet almayı bildik. Çok fazla pozisyonu girdik. Galip geldik ve mutluyuz. Ligin son haftalarına geldik ve sonuna kadar mücadelemizi vereceğiz. İnşallah hak ettiğimiz yere geliriz. Yıllardır çok maç oynadık. Belli bir tecrübemiz var; ama her zaman ayrı bir heyecanla sahaya çıkıyoruz. Önemli olan takıma etki etmemiz. Her maç olmuyor elbette. Katkı verdiğim zaman mutlu oluyorum. İnşallah Galatasaray’a yakışır şekilde emek veririz ve en iyi şekilde tamamlarız.

22 Nisan 2021 Perşembe

Kayıp mı Fırsat mı


 “Galatasaray takımı olarak iç sahada daha baskılı, daha pres yapan ve daha üretken bir takım olmamız gerekir. Maalesef ilk yarı bunu yapamadık. Rakibimiz bizden daha iyi oynadı ilk yarıda. İkinci yarıda ise oyunu momentumunu biraz elimize aldığımız anda, atak üstüne atak yaparken, zaman zaman baskılarla top çalarken yine bir bireysel hatadan gol yedik. Orada oyuncu da psikolojik olarak şöyle bir şey yapmaya başladı. Yine mi? Sivas maçında geri pas atıyor Martin, gol yiyoruz.  Rize maçında Saracchi, taç atıyor Luyindama ile beraber gol yiyoruz. Bu yetmiyor Emre geri pas atıyor, gol yiyoruz .Bireysel hataları yapan ve cezalandırılan bir takım olmak, üç günde bir maç oynayarak fiziksel olarak yıpranan oyuncuları psikolojik olarak da etkiliyor. Yine mi mağlup olacağız düşüncesine itiyor. Birkaç dakika şokun ardından, oyunu bırakma, küsme tarzında şeyler görüyoruz. Bunların hepsine sahada dik durmalıyız. Şurada kazandığımız zaman olayların bambaşka yere geleceğini bilmemize rağmen, kazanamadığımız için üzülüyorum.”


“Galatasaray’ın ikinci yarı 11 şutu var ama daha fazla üretken olmalıyız. Gelen, üreten ve pozisyon bulan takımız ve rakip nasıl oynarsa oynasın böyle olmalıyız. Kendi oyunumuzu oynayamadık. Oynadığımız zaman da rakibe enteresan bir şekilde top verip gol yedik.  Gol yediğimiz zaman 8-9 kişi oradayız .Doğru yerde durmayıp doğru pozisyon almadık. Luyindama da rakibe geri oynayınca maalesef kritik bir zamanda geriye düştük. Son saniyede onun altında kalktık. Bu bir puanın bize ileride nasıl döneceğini de göreceğiz. Bazen öyle yerlerde öyle puanlar vardır ki, o gün belki üzülürsünüz ama o bir puan size başka türlü dönebilir. İnşallah öyle olur.  Bizim dışarıyla paylaşamadığımız bir sürü sıkıntılarımız var tabii. Tam birini iyi ederken öteki sakatlanıyor. İlk defa böyle şeyler oluyor. Buna rağmen çıkan oyuncuların yerine girenlerin doğru oynaması, senelerdir oynadığımız oyunu en iyi şekilde sahaya yansıtması gerekir. Bu bir sebep; ama tamamı değil. Maalesef bugün o olmadı, kabul edelim. Devam edeceğiz.” 
 
“Kırılganlık olabilir. Hayatımda teknik adam olarak böyle bir istatistiğim yok. Az şeylerle uğraşmıyoruz. İçeride ve dışarıda bir sürü şeyle uğraşıyoruz. Cezalar… Niye sarı kart cezası yedim? Kulübede yana doğru çıkmışım, hizamdan çıkmışım. Bir sürü şey başımıza geliyor. Bir örnek vereyim. Yedlin’e yapılan faul sizin buraya kurduğunuz platforma yakın yerde olmuştu. Hala oynamıyor; ama sarı kart. Olmamış gibi devam ediliyor. Biz 10-11 maçı veya daha fazlasını 10 kişiyle oynuyoruz. Bu sıkıntılar gibi bir sürü şey bir araya geldiği zaman problem haline geliyor. Tabii ki çözüyoruz ya da çözmeye çalışıyoruz. Altı demek 18 puan demek. Galatasaray bu yerlere alışkın. Muhakkak ki rakiplerimizin kaybını bekleyeceğiz. Rakiplerimiz de kaybediyor. Muhakkak ki her maçın Türkiye’de herkes için potansiyel kayıp olabileceğini düşünüyorum. Ligin de iyi tarafı bu zaten.”.

Fırsatı Teptik


 “Bizim özellikle iç sahada rakiplerimize puan kaybetmememiz lazım. Bunun için de elimizden geleni yapmamız lazım. Bugün maça iyi başlayamadık. Özellikle ilk yarı hiç istediğimiz gibi geçmedi. İkinci yarı biraz daha toparladık. Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bugün yediğimiz gol de çok şanssız. Son dakikadaki golle 1 puanı kazandık diye düşünüyoruz. Bu puanlar önemli. 1 puan kazandık, 2 puan kaybettik. İçeride kesinlikle fire vermememiz gerekiyor. Kendi cebimizden yiyoruz. Elimize fırsatlar geliyor. Her seferinde fırsatları tepiyoruz. Önümüzde maçlar var. Lig daha bitmedi. Antalya deplasmanına gideceğiz. İnşallah orada Göztepe’de gösterdiğimiz reaksiyonu gösterip 3 puanı alıp son ana kadar savaşmaya devam edeceğiz.”

"Geçen hafta çok farklı oynadık, bu hafta çok farklı oynuyoruz. İçeride özellikle daha baskılı, daha iyi oynamamız lazım. Bugün yine durağan kaldık. Biz de teşhisi koyabilsek çözüm üreteceğiz. Hocamız bize ne gerekiyorsa söylüyor. Analizlerimizi yapıyoruz. Bir şekilde sahada onu göstermemiz, uygulamamız lazım. Bugün rakibe pozisyon vermedik aslında, kesinlikle bir üstünlükleri yok. Üstün olan bir taraf varsa maçın sonlarına doğru biz üstün taraftık. Daha iyi olmamız lazım. Belli aralıklarla değil de maçın geneline yaymamız lazım üstünlüğümüzü. Onun için de çalışmaya devam edeceğiz. Son haftalarda elimizden gelenin en iyisini sahaya yansıtmaya çalışacağız.”

Büyük Fırsat Kaçtı


 “Açıkçası daha iyi oynamalıyız; çünkü hem teknik ekibimiz hem Florya çalışanları tarafından bize tüm imkanlar sağlanıyor. Daha fazla eğlenerek daha mutlu olarak oynamalıyız. Futbol bir eğlence oyunu. Taraftarımızı daha fazla mutlu etmeliyiz oynarken. Bugün için çok üzgünüz. Muslera'ya katılıyorum, bugün bir puan kazandık; ama biz takımın oyuncuları ve kaptanları olarak asla pes etmemeliyiz. Ne olursa olsun devam edeceğiz. Son dakikada attığımız gol de bizim için önemli. Bu ligde çok şey değişebiliyor. Biz düşersek herkes düşer; o yüzden sonuna kadar devam. Biz de daha iyi oynamaya çalışıyoruz, elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Umarım daha iyi olur bizim için. Bazen zor oluyor bazı şeyler... Çok üzgünüz. Devam etmek zorundayız. Antalyaspor maçını kazanıp, iyi bir reaksiyon verip sonrasına bakacağız. Dediğim gibi üzgünüz. Bırakmak yok, düşmek yok! Galatasaray'a yakışır şekilde devam etmek istiyoruz." 

“Hocamız, gecesini gündüzünü buraya veren, hayatımda çalıştığım teknik adamlardan en çalışkanlarından bir tanesi olabilir. Çok üzülüyor bu kadar emeğine rağmen... Açıkçası maçın içinde olacakları, maç analizlerini en iyi şekilde yapıyor. Tabii bazen biz oyuncular bunu sahaya maalesef yansıtamıyoruz. Durum hakkında baba-oğul, hoca-öğrenci tarzında konuşmalar geçiyor. Kendisi iyi bir Galatasaraylı. Ben de öyleyim. İnsan evinde üzüntü yaşayınca farklı hissediyor haklı olarak." 

Maç Sonu Hüzün


 “Çok üzgünüz. Çünkü buradan üç puanla ayrılmak istiyorduk. Rakibimizin puan kaybetmesiyle elimize bir şans daha geçmişti. Çok güzel bir şanstı bizim için; ama ne yazık ki istediğimiz gibi değerlendiremedik. Bugün dürüst olmak, realist olmak gerekirse bir puanı kazandığımızı düşünüyorum. Puan kaybından ziyade son dakika gelen gol ile bir puanı kazandık. Şanslar geliyor. Bundan önce de geldi ve gelecektir. Kafamızı kaldırmamız ve son saniyeye kadar mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor. Şanslar bundan önce geldi, bundan sonra da gelecektir. Kafamızı kaldırmamız lazım. Son saniyeye kadar mücadele etmemiz gerekiyor. Bu tip şeylere çok takılmamak lazım. Kendi sahamızda kazanmamız gereken maçlar bunlar. Bir şekilde ders çıkarmak gerekiyor. Çok üzgünüz; ancak 6 maçımız daha var. Her an her şey olabilir. Rakiplerimiz puan kaybediyorlar. Kafamızı kaldırıp en iyi şekilde konsantre olup, hatalarımızı düzeltip daha iyi çalışarak bir sonraki maça hazırlanmamız gerekiyor.” 

Avrupa'da Futbol Depremi


 12 takımın öncülük ettiği Avrupa Süper Ligi konusunda her iki tarafında maddi ve manevi olarak haklı olduğu kısımlar var. Bu nedenle reste rest çekilen bu günlerin bitip her anlamda bir orta yol bulunacağını düşünüyorum.

Futbolu 30-50-100 sene önceki hali ile düşünüp yorumlamak mümkün değil. İstenilenin sporun yarışma ve adalet duygusuna ters olduğu malum. Ancak kurucu 12 kulübün 9 tanesi sahibi olan şirket. Yani futbol=para ve taraftar=müşteri. Konuya böyle bakmazsak havanda su döveriz.

Değişimin önünde durmak mümkün değil. Z kuşağı gençler her şeyin en kalitelisine en hızlı şekilde ulaşırken onların talebi Real Madrid-Juventus maçı...Onları Napoli-Lille maçı ile tavlayamazsınız. İzledikleri her maçta City-Bayern kalitesi arıyorlar.

UEFA-FIFA'nın restleri boş iş. O takım ve o takımların yıldızları olmadan pazarlayacakları lig ve turnuvaların sponsorlar gözünde değeri 20/1 düşer. Kimse aptal değil

Bu oluşumu NBA ile kıyaslamak doğru değil. NBA ulusal bir lig ve bir çok anlamda fırsat eşitliği var. FIFA ve UEFA paragözlülük anlamında bu kulüplere göre daha masum değil. Adamlar pastanın hepsini biz yiyelim demiyor ,siz bu pastayı büyütemiyorsanız ben yokum diyor

Sistem bu canavarı kendi yarattı. Bunlar şirketse sporu değil maksimum karı düşünür. Kimse edebiyat yapmasın. Pandemi ve gelirlerin anormal düşmesi gelecek olan bu süreci hızlandırdı sadece.

8 takımla başlayan şampiyonlar ligi (Biri Galatasaray) daha çok maç daha çok para mantığı ile 32 takıma çıktı ama o da yetmiyor. Real Madrid başkanı Granada ile değil Liverpool ile oynayıp daha çok gelir istiyor. Bu iş artık bir grup elitin kast sistemi talebine dönüştü.

Takımlar sahipli olduğu gün bu iş ticarete döndü geri dönüş artık mümkün değil. 12 takım UEFA ve FIFA'ya parayı benim sırtımdan kazanıyorsan daha çok kazanacağım çözümler bulmak zorundasın diyor özetle.

Fetret Devri


 Bizi belki de şampiyonluktan eden dönem.  9-10 puan fazla almış olsak şu an keyif yapıyorduk.

Gelecek Sezon Umarım Kalır GF


Gedson geldiği dönem uzun süre oynamadığı için form ve ritim tutmamıştı. Üstüne kadro istikrarı olmayışı onu olumsuz etkiledi. Şu an en ideal orta üçlü bana göre Taylan Emre Kılınç ve Gedson Fernandes. Gelecek sezon yine kiralık olarak devam etmesini uygun şartlar oluşursa sonra bonservisinin alınmasını isterim elbette.

19 Nisan 2021 Pazartesi

Güzel Bir Anı


 Kerem Aktürkoğlu: ‘’Yarım asırlık o üçgenin içinde yer alabilmek ne büyük gurur, desteğiniz ve güveniniz için teşekkür ederim hocam.

Messi 13 Sezon 30+ Gol


 Lionel Messi, Barcelona formasıyla 13 sezon üst üste 30 ve üzeri gol sayısına ulaştı.

Beklenen Ayrılık


 Jose Mourinho'nun Tottenham kariyeri

Futbol topu
86 maç
Beyaz koyu onay işareti
45 galibiyet
Sarı kare
17 beraberlik
Çarpı işareti
24 mağlubiyet
Çubuk grafik
Premier Lig - 7. sıra
Çarpı işareti
UEFA Avrupa Ligi - Son 16 turunda elendi
Çarpı işareti
FA Cup - Beşinci turda elendi
Kupa
Carabao Cup - Final

Tazminat Zengini


Jose Mourinho'nun görevden alındıktan sonra kulüplerden aldığı tazminatlar;

2007 Chelsea: 21 milyon euro 2012 Real Madrid: 20 milyon euro 2015 Chelsea: 15 milyon euro 2019 Man Utd: 17 milyon euro 2021 Tottenham: 40 milyon euro

50 Senelik Hizmet


"Şöyle bakıyorum; yarım asra yakın hizmet etmişim ben kulübüme. Bir örnek vereyim, bazen oyunculara 'bay' geçince 3 gün izin verdiğim zaman, bir yere gitmeyerek kendimi hiçbir yere gitmeyerek evde cezalandırıyorum. Geçen hafta, 6 ay görmediğim kızım Merve ABD’den geldi. Baba kız çok özlemiştik. Bir iki gün bırakmadık onu"


"Benim şöyle bir üçgenim var: Galatasaray, ailem, sevdiklerim. Ben bu üçgenin içerisindeyim 50 senedir. Ailesiyle, ailesi gibi saydığı dostlarıyla birlikte ve Galatasaray'la beraber olan bir üçgen içerisindeyim. Bazen ben de yumruklarımı sıkıyorum, bazen ben de yutkunuyorum. O arada da Galatasaraylılara verdiğim söz aklıma geliyor. Onlara söz verdim. Kendimi üzüyorum. Unutulmamalı ki ben de insanım, kırılabilir üzülebilirim. Galatasaraylılara söz verdiğim için bir kez daha yutkunuyorum. Ailemle, ailem gibi dostlarımla ve Galatasaray'la yaşıyorum. Kazanıyor kaybediyoruz. Bunlar olabilir; ama esas kaybedilmemesi gerekenleri daha önce söyledim." 

Son Maça Kadar Mücadele


 Oyuna iyi başladık. Birçok korner kazanıp rakip alana yerleşmişken, Muslera'ya top değmeden gol yedik. Orada tek tesellim var; güzel gol yedik. Golün de güzelini yedik, onu da inkâr etmemek lazım. İlk yarıda bir tane 18 içinde topla buluşmaları var, onu da gol yedik. İyi reaksiyon gösterdiğimiz düşüncesindeyim. Pas oyununu ve toplu oyunu iyi oynadık. Gedson - Feghouli yerleşimleri, saha rotasyonları, bize arkasını manipüle etme imkanı verdi. Kerem solda oynamasına rağmen iki golünü de sağdan attı. Onu biraz gezdirdik. Oyunumuz Halil ve Kerem'e uygun olduğunu düşünüyorum. Oyunun kontrolünü maç boyunca kaybetmedik. Bugün zaman zaman baskıyı denedik. Onda da muvaffak olduk. Bu benim özlediğim bir şeydi. İnşallah onun dakika sayısını, zamanını biraz artırabilirsek ve daha doğru yaparsak çok memnun olacağım. Taylan orta sahamızda defans içi ile beraber 2,5 gibi oynadı. Saracchi'ye geniş yer verdik oyunu genişletmesi için. Golde markaj yapmamamız büyük hata; ama ondan sonra da gol fırsatı vermediğimiz gibi sayısız gol fırsatı bulduk. Rakibimize zor sorular sorduk. İşlerini zorlaştırdık. Göztepe takımı özellikle ileri oynayan elemanları çok kabiliyetliler. Her an her şeyi yapabilecek oyuncular. Kolay olmayacaktı; ama iki farkı daha erken bulsaydık çok farklı olabilirdi. Üç puan doğru yerde doğru zamanda geldi diyelim. Galatasaray, benim olduğum dönemlerde 5-6 maç böyle mağlubiyet veya beraberliklere alışkın değil. Bundan sonra sezon sonuna kadar daha iyiye gideceğimiz inancını taşıyorum. Bugün soyunma odası, benç, takım daha istekliydi. Beraberdiler. O da zaten sahaya yansıdı. Memnunum. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Göztepe'ye de başarılar diliyorum.”