Sambacılara benzer bir yetenek oyunu oynadığı için Portekiz’e “Avrupa’nın Brezilya’sı” diyorlardı, Dunga birkaç yıl daha bu takımın başında kalırsa Brezilya olsa olsa “Güney Amerika’nın Portekiz’i” olarak anılabilecek. Bu maçın ilk 45 dakikası boyunca da, Brezilya’nın 4-2-2-2 benzeri sistemindeki geri altılının, hücuma iki kişiyle çıkan Kore’yi karşılamak için yerinde beklemesi bir devreyi çekilmez hale getirdi... Zaten ikinci yarının başında ne zaman iki bek, Maicon ve Bastos bu düzene isyan ettiler; o zaman Brezilya golü bulup maçı kopardı.* * *Tabii, özel bir parantez de maçın adamına, Elano’ya açmak lazım... Aslında sahada kaldığı 70 dakika boyunca oynadığı oyun, Galatasaray’dakinden çok farklı değil. Yine formasını kirletmeden maçı bitirdi; hatta iddia ediyorum Elano, Türkiye’de savunmaya daha fazla yardım ediyor! Ama Brezilya Milli Takımı’ndaki Elano’ya, Galatasaray’daki Elano’dan daha fazla sorumluluk veriliyor, daha fazla güveniliyor. Duran topların yüzde sekseninde o var, hücumda hemen her top onun ayağına değiyor.
UĞUR MELEKE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder