Bu blogta Rıdvan'ın yorumları ile ilgili çok eleştiri yaptım.Onu eleştirmemize neden olan Fenerbahçeli olması değil, Avrupa futbolundan bir haber şekilde yaptığı konuşmalardı.Galatasaraylı Hakan Şükür,Hakan Ünsal,Hasan Şaş ya da Beşiktaşlı Sergen Yalçın ya da Sinan Engin'den daha fazla eleştirmem onlara göre daha ön planda olmasından kaynaklanıyor.Bu saydığım isimlerle karşılaştırdığımda açık ara çok daha iyi ve samimi bulduğum biridir.“34 kez milli, 10 kez ameliyat oldum”diyen biri zeki ve komplekssizdir zaten.Fenerbahçeli ya o yüzden sallıyor diyenler baştan okumasın.Maç bitince sıcağı sıcağına hemen yorum yapmak zor bir iş.Hele ki tüm Türkiye'de maç bitince evlerde ve kahvehanelerde NTV kanalı açılıp Rıdvan Dilmen ne diyecek diye düşünülmesi yorum yapacak kişide bir baskı yaratıyor olabilir.Yönetici,teknik adam,futbolcu,taraftar,gazeteci nasıl hata yapıyorsa onun da hata yapma hakkı vardır tabii ki.Ancak maçlar sonuca göre günlük yorumlandığında dahi insanın kendi içinde bir tutarlılığı olması gerekir.Her hafta değişen sonuçlara göre kişileri ve takımları asmak ya da yüceltmek çok doğru değil bence.“Barca Ronaldinho’yu yolluyor Güntekin, Alex kim?” ve ''Bir daha Alex’in A’sını ağzıma alırsam uyar beni Güntekin. Boğa heykelini yıkın, yerine Alex’in heykelini koyun.'' cümleleri aynı kişinin ağzından çıkınca biraz tuhaf oluyor.Bu kadar günlük başarıya ve sonuca endeksli yorumlar çoğu zaman izleyeni de şaşırtıyor.
**********************************
Gelelim zurnanın zırt dediği yere yaptığım en büyük eleştiriler Türk futbolu ve Avrupa futbolu oynanan kulüp ve Milli takım düzeyinde maçlar ve transferler nedeni ile bu kadar içi içe geçmişken bilgi ve görgüsünün sadece Edirne'ye kadar olması üzerine idi.Pazar öğlen canlı yayını beklerken NTVSpor da izlediği birkaç Avrupa ligi maçı dışında konudan bu kadar uzak olması bence işine olan iştahının sadece ligimizle alakalı olmasından kaynaklanıyor.Ortalama TV seyircisine söylediklerinin yettiğini bildiği için daha fazlası için çaba içine girmiyor.Ferrari'yi,Baros'u takip etmediği yorumlarına yansıyor tabii ki.Futbol medyasındaki konumlandırılmanız yorumculuk açısından bir numara ise takip etmeme lüksünüz yok eleştirinin çıkış noktası bu oldu hep.NTV nin sözleşmeli bir yorumcusu...Ancak Türkiye'de Real Madrid-Barcelona maçında yorum yapacak kişi o değildir bu çok net.İlk aklıma gelenler Mehmet Demirkol,Güntekin Onay,Uğur Meleke,Okay Karacan,Murat Kosova,Ersin Düzen,Mert Aydın...Güntekin Onay ve Ersin Düzen'in spiker olması yorumculuk yapamayacağı anlamına gelmiyor.Barcelona ,Real Madrid,Avrupa futbolu,İspanya ligi konusunda Rıdvan Dilmen ile mukayese edilmeyecek kadar iyidir her ikisi de.Bu kişiler NTVSpor da hafta arası Avrupa futbolunu yorumladıkları programda yapıyorlar üstelik.Uğur Mumcu'nun dediği gibi ''Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi'' olanların ülkesi bu topraklar.Yayın ihalesini alan şirket bazı kişilerin baskısı ile Erman Toroğlu'nun işine son verdi bir süre önce.Türkiye liginin ve kanalın marka değerine zarar veriyor gerekçesi ile.Sanki Türkiye'de evlerde Hakkı Devrim Türkçesi ile konuşuluyor.Küfürü,argoyu cümle arasında virgül niyetine kullanan insanların yaşadığı bir ülke burası üstelik.Şimdi son olaya geri dönersek İspanya Federasyonu Real Madrid-Barcelona maçındaki Rıdvan Dilmen'i dinlese NTV ye dava açar,ligimizin marka değerine zarar veriyorsunuz diye.O maçı Kayserispor-Beşiktaş maçını yorumlar gibi yorumlarsan,''Messi olağanüstü oyuncu Ercan göğsü ile çalım attı'' dersen bende ayıp oluyor derim.Yolda görse Messi'yi kesin Pique'yi belki,Pedro'yu hayatta tanımayacak bir kişinin Pedro gol atınca ''Messi'den sonra takımın en iyi oyuncusu Ercan'cım'' demesi,iki golde de Xavi'nin yaptıklarına değinilmemesi TV başında bizi sinirlendiriyor belki de.Sana bu iş teklif edilmiş iki internet sitesi, dergi karıştır değil mi?Ligin ilk yarısındaki maçın skorundan habersiz birinin,Barcelona ve Real Madrid,üçüncü sıradaki Valencia'ya beş boy fark atmışken üçlü averaj muhabbeti yapması komediydi.Ekrana çıkıp maçı yorumlamak için '' Messi ve diğerleri'' demek yetmemeli bence.İşin anlamadığım kısmı bu kadar zeki bir adam bu iş teklif edildiğinde çıkıp ''Yahu saçmalamayın ben oraya çıkıp rezil mi olayım.Bunu benden daha iyi yapacak kişiler var bu kanalda'' demiyor.Cahil cesareti desem o da değil. Ben nasıl ki Tarık Mengüç'ten Frank Sinatra şarkısı söylemesini ya da Kibariye'den Mozart'ın bir eserini darbuka ile çalmasını beklemiyorsam,Rıdvan Dilmen'den de Barcelona maçı yorumu beklemiyorum.Herkesin iyi bildiği işi yapması çok daha iyi bir şey bence.
10 numara yazı olmuş. Avrupa futbolunu yorumlamak Rıdvan'ın işi değil. Sibel Can'dan tango yapmasını isteyemezsin :)
YanıtlaSilKafama takılan tek şey şu güzel yazıyı tam da gündemde Galatasaray tribünlerinin protestosu varken yayınlamış olman. Bir de o konuya deyinsen. Fikrini merak ediyorum.
Güzel yazı olmuş.Resmen düşündüklerimi yazmışsın, altına imzamı atarım.Avrupa Futbolunu yorumlaması rezalet ama birde tutarsızlıkları var öldürüyor adamı.Bir hafta mükemmel dediği adamı öbür adam rezil edebiliyor.Böyle bir adam işte.
YanıtlaSilbende tebrik ederim,mükemmel olmuş maçtan önce; şu dakikaya kadar favorim barca idi ama kadroyu gördükten sonra madridi favori görüyorum demesi,ilk yarıda yaptığı yorumların ucunu hep açık bırakması ki olası barca mağlubiyetinde pep guardiola ya sallayacaktı kesin,benimde tv nin sesini kısıp görüntüyü izlememe neden olmuştur...
YanıtlaSilbunu arkadaş sohbetlerinde dile getirmiştim yemin ediyorum;bir de senden okumak sevindirdi beni."ulan şu maçı ersin düzen anlatcak,mert aydın yorumlicak,o zaman izlicen" demiştim.bi arkadaşım da;"mehmet demirkolla uğur meleke de olur hafız"demişti.senin saydığın 4 ismi biz de kendi aramızda zikretmişiz.küstahlık veya ukalalık yapmak istemem ama,biz bunu görebiliyorken,bunu görebilen bir yetkili olmaması ne yazık!
YanıtlaSilyazı için ayrıca tebrik ederim.çok yerinde tespitler ve harikulade bir üslup.kalemine sağlık.