-Genç oyuncularla yakından ilgilendiğinizi biliyoruz ve bu da bizi heyecanlandırıyor. Genelde Türkiye genç takımlarda çok başarılıdır ama sonrası bir türlü gelmez. Bunun mental bir problem olduğunu düşünenler de var. Ama sizin gibi büyük isimlerle önemli işler yapılabilir. Genç takımlardaki yetenekler hakkında neler düşünüyorsunuz? Türkiye'nin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
-Türkiye'de gelecek vaat eden genç oyuncu çok ve önemli bir potansiyeliniz var. Ama Milli Takım'da ve büyük takımlarda daha fazla forma şansı bulmaları gerekiyor. Bu onların gelişimi açısından çok önemli. Ben Ajax altyapısında büyüdüm. Bizim kuşağın bu kadar başarılı olmasının en büyük nedeni Ajax'ın bize daha 18'imizi doldurmadan forma verilmesidir. Orada büyük tecrübe kazandık. Ben de bu ekolü seviyorum. Çünkü gençler kimliklerini en iyi bu şekilde oturtuyorlar. Benim şansıma Barcelona da böyle bir kulüptü ve orada da gençlere şans vermek imkânımız oldu. Galatasaray'da da durum aynı. Bu yüzden sık sık genç takımla hazırlık maçı oynuyoruz. Özellikle sezon öncesi kampta onlardan çok yararlandık ve pek çoğunu görme fırsatımız oldu. Ama şunu da unutmamak gerek. A takımın teknik direktörü olarak benim asli görevim gençleri takıma kazandırmak değil. Bunu tek başına benim yapmam çok zor, çünkü çok fazla zaman alan bir uğraş bu. Oysa ben A takımla ilgilenmeliyim. İşte bu nedenle bu iş kadro işi. Altyapılarda iyi bir organizasyon, iletişim ve kurumsal yapı kurarsanız o kaynaktan beslenirsiniz. Ama bunu teknik adamın yapması imkânsızdır. Bu ayrı bir uzmanlık alanı, apayrı bir iştir. Nitekim Hollanda'da pek çok gençlik futbol akademisi vardır ve onlar bize raporlama yaparlar. Biz gidip seçmeyiz. Biz sadece yapılmış olanı değerlendirebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder