27 Mart 2019 Çarşamba

Türkiye 4 - Moldova 0


Bu ara dönem Haziran'daki Fransa maçına kadar 2 maçta 6 puan yapmak önemliydi Milli takım adına. 6 puan 6 averaj ile gruba umutlu başladık. Fransa şu an dünyanın en iyi futbol takımı tartışmasız. Değil ilk 11'i diğer çıkaracağı 11 bile Dünya kupasında çeyrek hatta yarı final oynar öylesi...
Bu grupta Fransa açık ara favori. İkincilik mücadelesi İzlanda ile olacak ve onlardan iki maçta 4 puan almak zorundayız.
Eskiden böyle Moldova,Arnavutluk gibi takımlara puan kaybeder sonra mucize arardık. Bu maçları içerde dışarda kazanmak şart zaten. Bu nedenle iyi başladık diyelim.

Bir Milano Hikayesi Hakan Ç


Hakan Çalhanoğlu, Hagi,Alex ekolü klasik bir 10 numara değil...Forvet arkası oyun kurucu için yaratıcılık eksikliği var, kanat forvet olacak hızda değil daha çok kanatta oyun kurmak gibi bir stili var. Tekniği çok fazla değil pas oyunu kuvvetli değil ancak şut tehdidi var ve muhteşem frikik atıyor.
Gelecek yıllar Galatasaray'da görebiliriz.

Xavi'den Çarpıcı Açıklamalar




Futbolcuların tüm o GPS’leri vücutlarına taktıklarını görmek beni çok güldürüyor. Çünkü verilere baktıklarında istatistikçiler şöyle diyebilir: "100 pastan 80’i isabetli." 

Gerçekten mi? Peki bu pasların doğru olduğunu nereden biliyorsunuz? O pasları nasıl saydıklarını biliyor musunuz? Onlar için benim gönderdiğim topu arkadaşım kontrol ettiği an, tamam; pas olarak sayıyorlar. GPS için iyi bir pas. Tamam ama bu arkadaşım topu aldığında tepesinde dört rakip oyuncu var. Demek ki bu, aslında kötü bir pas. Doğru pas; markajdan kurtulmuş, diğer tarafta boşta olan başka bir arkadaşımaydı. GPS bunu belirleyemez. Arkadaşını zora sokacak da olsa bir şekilde toptan kurtulmak yetiyorsa, burada istatistiğin bir yararını göremiyorum. Topu kaybetmemem gerekir ama aynı zamanda takım arkadaşımın da topu kaptırmasından sorumluyum. Büyük takımlarla vasat takımlar arasındaki fark, pas bağlantılarının kalitesinde yatar. Sorun şu ki istatistikler asla bu yetinin, bu kalitenin yerine geçemez.

Xavi Hernandez / So Foot

25 Mart 2019 Pazartesi

Prekazi Vurdu Gol Oldu



Bu hayatta hayranı olduğum üç kişi var biri Prekazi’dir... A’dan Z’ye tüm hayatını anlatmış...Çok röportajını okumuştum hepsi bir kitapta güzel olmuş...
Numaralının gölgesinden muz orta kesen 39 numara kramponlar...
Koşsa Real Madrid’de oynardı o ayrı konu.

21 Mart 2019 Perşembe

Harika bir Yabancı Sınırı Analizi


Yabancı sınırı olduğunda kaç futbolcu ihraç ettik ki?

Yabancı sınırlamasının sonucu Mehmet Topuz, Tarık Çamdal ve Alper Potuk gibilerin astronomik paralar elde ettiği suni pazardır. Yabancı serbestiyetinin sonucu ise Ozan Kabak’tır, Merih’tir, Cenk’tir.

Şenol Güneş’in basın toplantısında söylediği üç cümle, “yabancı sınırı” gibi bir saçmalığın neden yönetim katında bu kadar kabul gördüğünün özeti gibiydi. Güneş diyor ki: “Yabancı serbest olduğunda yabancı fazla maaş alıyor, yerli şikayet ediyor. Yabancı sınırı olduğunda da yerli fazla alıyor. Bence her iki taraf da kendince haklı”...
Sayın Güneş (ve muhtemelen yabancı sınırı koymayı kim istiyorsa onlar) çok basit bir detayı gözden kaçırıyor ve fena halde yanıl(tıl)ıyorlar: Bu ilk verdiğiniz örneğe, yani yasaksız düzene ‘serbest piyasa ekonomisi’ deniyor. Fiyatları hükümetin koyduğu kısıtlamalar değil, pazarın kendisi belirliyor.
Yani futbolcu John’un global bir değeri var, bu İsviçre’de de, Malezya’da da, Türkiye’de de aşağı yukarı aynı. John, Belçika’da da 1000 alıyor, Türkiye’de de... Ama futbolcu Can’ın globalde değeri 100’ken, sırf burada yabancı sınırını olduğu için 1000 alıyor kulübünden. Hollanda’ya gitse 100 alacak adama burada 1000 vermektir kulüpleri batıran. Yabancı değil, yerlidir bu 10 milyar liralık borcun sebebi... Mesleğe başladığım günden beri savaşını verdiğim tezleri tekrarlayarak başınızı ağrıtmak istemiyorum. Yabancı sınırlamasının sonucu Mehmet Topuz, Tarık Çamdal ve Alper Potuk gibilerin astronomik paralar ettiği suni pazardır. Yabancı serbestiyetinin sonucu ise Ozan Kabak’tır, Merih’tir, Cenk’tir. Sebebi de basit: Siz kendi kulübünüzde rekabet edip geçemediğiniz yabancıyı, uluslararası maçta nasıl geçeceksiniz ki?
Ozan, Maicon’la, Cenk, Negredo’yla rekabet ettiği için dünyanın en büyük liglerindeler şu anda. Ve Milli Takım o yüzden Cenk, Merih, Ozan, Zeki, Çağlar, Okay gibi uluslararası değerlere sahip. Yabancı sınırı olan dönemde kaç futbolcu ihraç ettik Avrupa’ya Allah aşkına? Bugün rekor sayıda ihracımızın nedeninin bu olduğunu göremiyor musunuz sahi? Hep tekrarlıyorum: Iphone’u-Samsung’u yasaklarsak, dünyanın en iyi telefonunu mu üreteceğimizi zannediyoruz?
Yabancı kısıtlaması tartışmasının bütünü saçmalık... Ancak bu bütün saçmalık içindeki en büyük şaşkınlığım da, şu sıralar kamuoyuna sürülen ‘6+2+2 modelinin son 2’si’ hakkında oldu... Son günlerde medyada yer alan ve gelecek yıldan itibaren uygulamaya geçeceği iddia edilen 6+2+2 modeline göre 10 yabancıyla kontrat yapılabilecek, ama 8’ini maç kadrosuna yazabileceksiniz. Tamam da, maç kadroları artık 21 kişi olmuş. Kulüplerin çoğu, 21 kişilik kadroları bile zor dolduruyorlar şu sıralar. Siz hangi akla hizmet 2 yabancıyı 21 kişilik esame listesinin dışında bırakıyorsunuz ki? Kadrolar 18 kişilikken ufak da olsa mantığı vardı bu işin. Kadrolar 21 kişi olmuşken o sondaki “+2”yi akıldan bile geçirmek, Türk futbolundan, statüden, matematikten bihaber olduğunuzu gösterir.

Kazanan Adam JM


İnsanlar, kendim için 'Özel biri' dediğimi düşünüyor ama öyle değil. Ben o demecimde 'özel olan biriyim' demiştim. Bu, 'özel olan başkaları da var' anlamını taşıyor. Özel olan tek kişi değilim, özel olan biriyim."
"Inter, bir aileydi. Oradaki günlerim çok güzeldi çünkü bir hayal vardı. 50 yıl sonra yeniden Avrupa şampiyonu olmak istiyorlardı. Ve başkan, 50 yıl önce şampiyon olan başkanın oğluydu. Oyuncu grubu da çok güçlüydü. Çok mücadele ettik ve sonunda 3 kupayı da kazandık."
Sneijder'e verdiği 3 günlük izinle ilgili Mourinho: "Onun için zor bir dönemdi çünkü Real Madrid'den ayrılmıştı. Bazen çalışmanın en iyi yolunun çalışmamak olduğunu hissedersiniz. Bazen 'Çok fazla su bitkiyi öldürür' derim. Wesley kendini adamış biriydi ve hayalimizi paylaştı."
En iyi şampiyonluğunuz hangisi sorusuna Mourinho: "2-3 şampiyonluğunuz varsa birini seçmek kolay ama 25 tane varsa seçim yapmak zor oluyor. En iyi sezonum, Inter sezonumdu. Porto'daki Ş. Ligi zaferini de söyleyebilirim ama en iyi şampiyonluğum, sıradaki şampiyonluğum olacak."
Sıradaki durak neresi olacak sorusuna Mourinho: "Bilmiyorum. Bir yerde tekrar kazanacağım. Neresi bilmiyorum. Hiçbir fikrim yok."

18 Mart 2019 Pazartesi

Goran Pandev Hala Atıyor


Dün Genoa-Juventus maçının özetine baktım. 2-0 ...Goran Pandev 1gol ,1asist...Kısa Galatasaray macerası dışında tüm kariyeri İtalya liginde geçti. Kral topçu.

Yabancı Futbolcu Sınırı Hakkında Terim'in Görüşü


Yabancı kuralını bu şekilde kullananlar sizlere yalan söylüyor. Sizi kandırıyor bana göre futbola da ihanet ediyor. Buradan ülkemizdeki tüm futbol taraflarına seslenmek istiyorum; çünkü bu kararın alınmasında ben de varım. Futbol bilgisi sınırlı olanlar, hatta yanlı olanlar sorunun kaynağıyla veya kaynağını konuşmak gerekir ama bunu konuşmuyorlar. Bunu gündemden hiç düşürmüyorlar. Ya bundan besleniyorlar ya buradan çıkarları var. 

Konuya hakim taraf olan herkesin bilgisi ve görüşü, onayı alındı. Tüm kulüplerin başkanlarının toplandığı toplantıda sunum bittikten sonra, bazı başkanlarımızın alkışlayarak 'Bu bir devrimdir' dediğini hatırlıyorum. 

Korkmayalım yasaklardan. Size soruyorum buna karşı kim ise bunun çözümü için herhangi bir argüman gördünüz mü? Sebebi bahaneyi kaldıracağız. Almanya, İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda hepsinde serbest, Avrupa şampiyonu olanların hepsinde serbest.. Sistemi daha bilmeyenler var. 14 yabancı mecburi değil, 14 Türk mecburi. Türk Milli Takımı bu sisteme rağmen 2016´ya gitti. Kalsaydık belki 2018'e de giderdik. Şu an yönetimde olan bazıları arkamızdan iş çevirmeseydi, belki oraya da giderdik.

Bursaspor 2 - Galatasaray 3 Maç Notları


-Rakip düşme hattında olsa da zor deplasman,taraftar baskısı ve 0-2 sıkıntıydı. -0-2 den 3-2 maç çevirmek çok çok önemli. -Bu sezon ilk 45 dk ları niye çöpe atıyoruz acaba? Terim cevap vermeli. -Belhanda-Feghouli futbolu şampiyonluk yürüyüşü ama yetmez.
-Muslera geç açtı ama şampiyonluk modunu açması güven veriyor. -Donk Fernando sakat iken ligde iyi katkı verdi. -8 faule 6 sarı kart acayip oran, maçı 11 kişi bitirmek mucize. -Belhanda'ya verilen dışında bir penaltılık faul daha vardı. -3 hafta ara sonrası Nagatomo dönüşü önemli
-Onyekuru biraz akıllı becerikli olsa maç rahat 2-4 olmuştu. -Maçın sonunu iyi oynadı takım, 2-3 korumak önemliydi. -Feghouli bu takımın mevcut en iyi yıldızı ,sıradışı gol attı. -Kimin kimyası bozuldu görelim şimdi.

17 Mart 2019 Pazar

Cevad Prekazi #8


Eski Yugoslavya’da yetiştiniz. Bugün hem ülkeniz hem de dünya çok değişti. En çok neyi özlüyorsunuz?
Özgürlüğümü özlüyorum. Sözde yine özgürüz ama aynı değil. Artık kendimi güvende hissetmiyorum. Ülkemdeki savaştan itibaren çok şey yaşadık. İnsanların kimliği değişti. Esrar gençleri mahvetti. Akıllı ve donanımlı gençler de zaten kaçıyorlar. Avrupa’ya gidip kendilerini kurtarıyorlar. Tito’nun zamanında hepimiz birdik, şimdi herkes birbirine yabancı oldu. İnsanlık sanki kayboldu. Mutsuzum. Sadece Sırbistan ya da eski Yugoslavya da değil, her yer problem dolu. Nerede normal ülke var? Her yerde savaş, huzursuzluk. Hepsinin de arkasında büyük zenginler...
Savaş sizi nasıl değiştirdi?
Hiçbir şey beni değiştiremez ama savaşla birlikte kalbimden bir parça öldü. Yugoslavya yok artık. Benim için dünyadaki en güzel ülkeydi. Bol-
luk yoktu ama eşitlik vardı. Okul, spor, doktor, ilaç; her şey bedavaydı. İstediğin yerde yat uyu, kimse sana dokunmazdı. En büyük zenginlik budur, bunu şimdiki materyalist kuşaklara anlatamazsın. Dünyada artık böyle bir özgürlük kalmadı, Küba’da belki vardır.
Umudunuz var mı?
Bana göre bir şey olması lazım. Bir Avrupa ülkesinde, 1968 gibi bir hareket olmalı. Baktığında kimse hayatından memnun değil. Huzur yok, hayat çok pahalı. Her şey paralı oldu, su bile. Petrol için dünyanın altını üstüne getirdiler ya, gelecek yıllarda aynısı su için olacak, göreceksin. Çünkü dünyada o kadar da fazla su yok. Ağaçları kesiyorlar, doğayı mahvediyorlar, para için dünyayı bitiriyorlar. Bir gün insanlar uyanacak, ondan sonrası zor değil.
Futbolu da para mı öldürüyor?
Kara para serbest bırakıldı. Nokta. Bir futbolcu 200 milyon ediyormuş, yok ya! Ne yapıyor 200 milyonluk? Bu kadar büyük paraların dönmesi de bu kadar çok transfer yapılması da normal değil.
Bütün iyi futbolcuların 8-10 tane takımda toplanması da işin zevkini kaçırıyor mu sizce?
Tabii kaçırıyor. Futbolun zevki kayboldu. Her şey mekanikleşti, makineleşti. Her gün maç var, neden? Bahis için. Artık tamamen ticarete döndü her şey.
Yolu açan Derwall’dir
Bir şey ne kadar azsa değeri o kadar fazla mıdır sizce de?
Benim için öyle. Bizim zamanımızda bütün yıl İngiltere Federasyon Kupası’nın Wembley Stadyumu’ndaki finalini beklerdik. Ne zaman mayıs geliyor diye ayları sayar, o maç için yaşardık. Şimdi statların bile zevki kalmadı. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş çok güzel statlar yaptı evet ama bana göre ruhu yok, belki 50 sene sonra olabilir. Biz oynarken Wembley’in zeminini görüp kıskanıyorduk. Şimdi Ali Sami Yen’in çamurunu özlüyorum.
ABD’de salon futbolu oynarken telefonunuz çaldı ve Simoviç sizi Galatasaray’a çağırdı. O an, hayatınızın bir dönüm noktasında olduğunuzu biliyor muydunuz?
Hayır. ABD’deki macera maddi olarak çok kârlıydı ama hiç zevk almıyordum. Simo aradığında benim için önemli olan, normal futbola geri dönmekti. Bir de ben Yugoslavya’da iki büyük kulüpte oynamıştım, düşün o zaman Yugoslav futbolu nerede, Türk futbolu nerede... Ama Türk futbolunun da yükseliş dönemi oldu.
Gelmeden önce Jupp Derwall’i tanıyor muydunuz?
Tanımaz mıyım? Ben de arkadaşlarım da dünya futbolunu iyi takip ediyorduk. Şimdi cep telefonu var, internet var; ona rağmen bugünküler kimseyi tanımıyorlar. Derwall, bu yükselişi başlatan isim oldu. Türk futboluna Avrupa’nın kapılarını açtı. Başta Almanya’nın hocası Derwall’i getirme vizyonu gösteren Ali Uras, sonra Derwall. Biz sonra geliyoruz. İkisi için de ne söylesem az.
Galatasaray’ı 2000’de Avrupa’nın zirvesine çıkaran süreç o dönemde mi başladı?
Tabii ya. Yolu açan Derwall’dir. Ortada hiçbir şey yokken o yolu kafasında çizen ise Ali Uras. Sonrası, yolculuk.
2000’deki UEFA Kupası Finali’ni izlerken ne hissettiniz?
Müthiş bir olay. Çok duygulandım. Ben Türkiye’ye geldiğim 1985 yılından itibaren Avrupalıların Türklere ikinci sınıf insan muamelesi yaptığını defalarca gördüm. Biz o yıllarda onlara kafa tutmaya başlamıştık ve 2000’deki takım da yarım kalan işi tamamladı. Çok büyük tokattı onlara. Bizi küçümseyen rakiplerimizi düşündüm.
Cruyff beni beğenmişti
Galatasaray’ın şampiyonluktan uzak 14 yılının son ikisinde buradaydınız. O birikmişliği, o stresi nasıl anlatırsınız?
Onu başkalarına sormak gerek çünkü ben hiç stresli değildim. Ben futbol hayatımda bir kez stres yaşadım, o da Galatasaray’la gittiğimiz bir turnuvada Johan Cruyff’tan transfer teklifi aldığımda. O an bir kamera olup da beni çekseydi, izlediğimde ben kendimi tanımazdım. Hayatımda ilk defa heyecandan titredim. Cruyff altı ay sonra Ajax’tan ayrılıp Barcelona’nın başına geçti. O transfer gerçekleşse Ajax’a gidecektim. Sonra belki beni de Barça’ya götürecekti. Yine de Cruyff’un izleyip beğenmiş olması bana yeter. Demek ki ben de dünya çapında futbolculardan biriydim.
Bugünkü futbol piyasasında Cevad Prekazi’nin değeri ne olurdu?
Madem piyasa böyle, bugün dört yıl için 100 milyon Euro maaş isterdim. Verirlerdi de. Yüzde yüz.
 Bir ara Galatasaray yönetimiyle anlaşmazlık yaşadınız ve Fenerbahçe’ye transferiniz gündeme geldi. Neden gitmediniz?
Niye mi gitmedim? Çok basit; eşimle konuştuk ve böyle karar verdik. Fenerbahçe yönetiminden beş kişi, Florya’daki evime geldi. Futbol şube sorumlusu çeki bana uzattı ve “Yaz koçum, ne kadar istersen yaz” dedi. Todor Veselinovic beni istiyordu ama ben Galatasaray’ı bitirememiştim. Tekrar Galatasaray’la görüşmeye giderken, “Yine olmazsa Fenerbahçe’ye imza atacağım” diye düşünmüştüm. Kendimi “Ben profesyonel futbolcuyum” diye ikna ediyordum. Bir yandan inat da vardı. Ben Galatasaray’da neler neler yapmıştım, bana değer vermiyorlardı. Hasnun Galip Sokak’taki kulüp binasından çıktığımda yine anlaşamamıştım. Ama yapamadım, Fenerbahçe’ye gidemedim. Gelip geçici kişilere kızıp Galatasaray’a mı küsecektim? Eve geldim, eşime anlattım, “Ne kadar veriyorlarsa git Galatasaray’a imzayı at” dedi. O da benim kadar seviyordu Galatasaray’ı. 
Kitap nasıl ortaya çıktı?
Hep bana sorulurdu “Neden kitap yazmıyorsun?” diye. Hiç yanaşmamıştım. Kitap aslında biraz tesadüf oldu. Onur (Bayrakçeken) turist olarak geldiği Belgrad’da beni oturduğum kafede buldu. Her gün geliyordu, konuşuyorduk. Sonra bunu bir kitaba çevirmek istedi. 12 gün konuştuk. Bu sayede bir kitabım oldu. Sevenlerim, bu kitapla beni daha iyi tanıyabilir. Sadece futbol değil sevdiğim filmleri, plakları, çocukluğumu, bütün hayatımı konuştuk.

15 Mart 2019 Cuma

CL Çeyrek Final Eşleşmeleri


Juventus-Liverpool-M.City-Barcelona , Yarı finale kalır diye düşünüyorum.

14 Mart 2019 Perşembe

Messi > Ronaldo


Ronaldo: ⚽⚽⚽ Messi: ⚽⚽🅰️🅰️

Dün yazdığım aynı gece beni haklı çıkardı..Messi gole katkı bakımından Ronaldo'nun hep önündedir.

CL Çeyrek Final

🇳🇱 Ajax 🇮🇹 Juventus 🏴󠁧󠁢󠁥󠁮󠁧󠁿 Manchester City 🏴󠁧󠁢󠁥󠁮󠁧󠁿 Manchester United 🇵🇹 Porto 🏴󠁧󠁢󠁥󠁮󠁧󠁿 Tottenham 🇪🇸 Barcelona 🏴󠁧󠁢󠁥󠁮󠁧󠁿 Liverpool

13 Mart 2019 Çarşamba

Cevabı Belli Sorular Messi mi? Ronaldo mu?


Messi / Ronaldo konusunu hiç futbolu bilmeyene anlatır gibi anlatayım. Messi 9,5 tan 10 numara... Ronaldo ise 9 numara..O direkt forvet, işi %99 gol atmak. Messi ise attığı kadar neredeyse asist yapar... İkisini sadece gol sayısı ile karşılaştırmak ormana bakıp ağacı görmemektir.

Bir sezonda Messi 50 gol atarsa en az 35 asist yapar, Ronaldo ise 55 atar diyelim 10 asist yapar...Toplam gole katkı 85>65 olur..İşi sayılardan,istatistikten bağımsız konuşursak Messi saf yetenek ,Ronaldo makinadır. Bana 100 kere sorun 99 kere Messi derim. Konu tartışmaya kapalı.

Torino'da Özel Gece



Ronaldo: "Özel bir gece olmalıydı ve öyle oldu. Sadece goller için değil, tüm takımın sahadaki inanılmaz duruşu için de bu geçerli. Şampiyonlar Ligi'nde ihtiyacınız olan zihniyet budur ve biz doğru yoldayız."

Hat-Trick Koleksiyoncusu CR7


CL'de 8 kere olmak üzere tüm üçlemeler burada.

Juventus 3 - A.Madrid 0



Juventus'un CL de tur atlaması çok şaşılacak sonuç değil ancak 2-0 dan 3-0 rövanş almak hele Simeone takımı A. Madrid'e karşı bu turu koparıp almak çok büyük iş.



Her Zaman Her Yerde Atıyor CR7


Cristiano Ronaldo’nun Şampiyonlar Ligi’nde gol dağılımı: ⚽️ Grup Aşaması: 83 maç, 61 gol (maç başı: 0.73) ⚽️ Eleme Turları: 77 maç, 63 gol (maç başı: 0.82)

CR7'nin En Müthiş İstatistiği


CL'de tüm istatistiklerde neredeyse lider Ronaldo ama bu çok müthiş... Toplam 124 golü var..30 yaşından sonra attığı gol sayısı 51, Zlatan CL oynar mı zor...Drogba ve İnzaghi futbolu bıraktı.

12 Mart 2019 Salı

Real İçin Bir Futbolcudan Daha Fazlası


Santiago Bernabeu'daki locasından çaresizce bakıyordu sahaya. Onu filme alan iki kameraman, bir prodüktör ve bir yönetmen yakında Amazon Prime'da yayınlanacak belgeseli için malzeme topluyorlardı. Belgeselde, o akşam Ajax'ın gençlerinin 'i dört golle sahadan silip bunu 1995'te yapmış ağabeylerine selam çaktıkları maçtan 'un "Sana uzaktan baktım Real Madrid" diyen yıkılmış hali yer alır mı bunu göreceğiz ama hayat dünyanın en iyi üç stoperinden biri için güzel değil bugünlerde. Sürklase olup futbolun o açıklanamaz garip büyüsüyle 2-1 kazandıkları ilk maçın son dakikalarında sarı kart görüp "Nasıl olsa turu geçtik" cezamı çekeyim, çeyrek finale hazır olayım diyen Sergio Ramos, Amsterdam'da gazetecilere bu niyetinden bahsedince, devreye UEFA girmiş ve İspanyol stopere artı bir maç ceza vermişti. İlk maçtan ucuz kurtulan Real Madrid, Bernabeu'da 80 bin taraftarın önünde Ajax karşısında dağılırken elbette ki Ramos'u aradı. O sadece iyi bir defans oyuncusu değil aynı zamanda zor maçların golcüsü, takım ne zaman sahada sendelese ayağa kaldıran ağabey ve kaptandı...

Sergio Ramos'un oyun karakterine sahip bir futbolcuyu sadece oynadığı takımın taraftarı sever. Kemik sesini sever Ramos, hava topuna çıktığı zaman üç kişiyi dağıtabilecek kadar güçlü, ikili mücadelede rakibin canını fena yakacak kadar da acımasızdır. Son Şampiyonlar Ligi finalinde sezonun en iyi adamı Mohammed Salah'ı sakatladığı pozisyon sonrasında suratındaki ifadeyi çoğu futbolsever hiçbir zaman unutmayacak. Real Madrid'de cezalı olduğu bir maçta tribünü 45. dakikada terk edip tutkunu olduğu boğa güreşlerine giden, genç yaşlardan beri at yetiştiren, üç çocuğuyla beraber vakit geçirmekten hoşlanan ve Madrid'in gece hayatından uzak duran da Ramos. Milli takımın basın toplantısında Pique'ye Katalanca soru soran muhabirin "Katalanca cevaplar mısın?" isteğine müdahil olup "Burası , İspanyolca cevaplayacak" diyen de Ramos. Endülüs bölgesinde Sevilla'da doğan, Birleşik Arap Emirlikleri'nde Şeyh Zayed Camisi'ni ziyaret edip hayranlığını gizlemeyen de Ramos. 'nun 'i devre arasında oyundan aldığı bir maçın ikinci yarısına kendi formasının altına Mesut'un formasını giyip, "Gol atsaydım, formamı çıkartıp Mesut formasıyla turlayacaktım" diyen, bir Barcelona maçı sonrasında "Sana kornerlerde Puyol'u tut demiştim sen gittin Pique'ye" diyen Jose Mourinho'ya "Pique çok boşta kalıyordu, saha içinde taktiği Casillas ile değiştirdik. Siz  oynamadığınız için pek anlamazsınız" diyen de Sergio Ramos...



Çocukken İspanya Dünya Kupası'ndan elendi diye iki gözü iki çeşme olan, 2010'da 'da kupayı kaldırdıktan sonra ayağına dövmesini yaptıran, yetmedi diğer ayağına Şampiyonlar Ligi'ni resmeden de Sergio Ramos. İdolü uzun saçlarıyla bilinen Caniggia olduğundan 20'li yaşlarının başında ona özenip uzun saçlarıyla Real forması giyen de, "Maldini ve Fernando Hierro'yu örnek aldım" diyen de Sergio Ramos... Örnek aldığı Real Madrid kaptanı Hierro'yu bugünün Real Madrid başkanı  16 yıl önce takımdan göndermişti. Gün geldi, Ramos'un takımdaki ağabeyleri Guti ve Raul'un biletini Jose Mourinho kesti. Casillas ile birlikte Ramos, Mourinho'nun ayrılığında baş roldeydi. Şimdi Real Madrid'de Jose Mourinho'nun dönüşü konuşulurken Ajax maçından sonra Başkan Perez'in suratına "Sezon başında golcü al dedim, almadın. Şimdi utanın diyorsunuz. Ben başım dik giderim, verin paramı ayrılayım" diyen ve ertesi günkü idmanda üç kulvarda havlu atan arkadaşlarını toplayıp "Madem batıyoruz, gemideki fareleri görelim beyler" sözüyle kaptanlığını hatırlayan da Sergio Ramos... Bu bir devam filmiyse, Jose Mourinho'nun döndüğü kasabada Sergio Ramos'un atına atlayıp uzaklaştığı sahneye hazır olalım...

Bülent Timurlenk'ten arşivlik bir yazı...

Fenomen Ronaldo


1994-1999 yılları arasında 134 maç / 115 gol

Return Of The King ZZ


Zinedine Zidane 2022 yılı Haziran'a kadar Real Madrid ile tekrar sözleşme imzaladı. 9 kupa ve 3 CL den sonra isteği ile ayrılmıştı şimdi güçlü bir dönüş yaptı. Önceki 2 teknik adam o ağırlığı kaldıramadı o kesin.
O tip takımlarda her zaman papaz topçular olur Şu an da Ramos eskiden Guti,Raul vardı.
Sezon sonu 300-400 milyon euro bütçe ile başta forvet 3-4 transfere kesin ihtiyaç var...Hazard zor,Chelsea'nin transfer yasağı var. İhtimaller İcardi,Mbabpe