31 Mayıs 2010 Pazartesi

Efsaneler Ölmez...

İspanya'da yardım amaçlı oynanan bir maç...

Real Madrid'in Milan'ı 4-3 yendiği maç izleyenler için çok keyifli olmuştur sahadaki oyunculara bakılırsa...


Final Öncesi Fatih Terim...

Eskilerden...Terim'in Arsenal ile finale çıkacak takımına soyunma odasında yaptığı son konuşma...

28 Mayıs 2010 Cuma

EURO 2016 Fransa'nın...

EURO 2016 Şampiyonasını düzenleyecek ülke bugün belli oldu.Türkiye-İtalya ve Fransa adaydı,kazanan Fransa...Biz bu tip turnuvalara aday olup kazanamayınca anında duygusala bağlanıp hakkımızı yediler edebiyatı yapmaya bayılırız.Sonuçta bu bir yarışma herkes kendi güçlü yanlarını ön plana çıkarırken rakibinin zayıf yanlarını da göz önüne seriyor kazanabilmek için.Favoriler Fransa ve Türkiye idi oylama öncesi.Final oylamasında 7-6 kaybetmek olayı dramatize etti.

UEFA Başkanı Platini ülkesini kıyak geçti demek kahvehane muhabbetidir.Ayrıca aynı konumda Başkan olarak Şenes Erzik olsa Platini'nin yaptıklarını yapmasını doğal karşılayacak,kaybetmemiz halinde Başkan Erzik gerekli lobiyi yapsa kaybetmezdik diye tepki gösterecektik.Aynısını Fransa yapınca niye kızıyoruz?Abdullah Gül niye orada ise Nicola Sarkozy'de o yüzden oradaydı.Oylamaya katılan üyelerin son sunumdan önce zaten kararlarını verdiklerini düşünüyorum.Orada son anda söylenenlerin oylamaya etkisi çok çok azdır bana kalırsa.


''Türkiye bir futbol ülkesidir'' demekle,Boğaz Köprüsü ve cami görüntüleri ile bu işin olmayacağını anladığımızda şansımız artar.
EURO 2016 nın başlama tarihinde Ramazan ayınında başlaması,müslüman ülke olmamız gibi etkenlerin oylamayı direkt etkileğini düşünmüyorum.Ancak 7-6 gibi başabaş gitmiş bir oylamada İsrail ve Kıbrıs Rum Kesiminin temsilcilerinin oylarının Türkiye değil Fransa olduğunu tahmin etmek için uzman olmaya gerek yok sanırım.

Kayseri Kadir Has stadından sonra bitmeye en yakın stad Galatasaray'ın stadı.Her aday olduğumuzda maket göstermek yerine bitmiş tesislerimizi projeye koysak sonra hakkımızı yediler diye ağlamayız belki! Fransa ulaşım,güvenlik ve tesis olarak daha somut hedefler koydu yetkililerin önüne bu gerçeği kabul etmek gerekiyor.Dünyada etkileri devam eden ekonomik Kriz EURO 2012 yi Polonya ile birlikte düzenleyecek Ukrayna'yı fena etkiledi ve hala stadların bir çoğu bitmemiş şekilde.Oylamaya katılan kişiler benzer sorunu Türkiye'de yaşama riskine girmek istememiş olabilirler.Kendi adımıza yapılması planlanan 6 stad henüz ortada yok.Ben 2024 yılına kadar futbolda üst düzey bir turnuvaya ev sahipliği yapacağımıza inanmıyorum.
Zaten Dünya Kupasına da katılamadık.Gerçek gündemimize geri dönelim.Daum gidecek mi? Yılmaz Vural'ın Hiddink'ten ne eksiği var? Arda Liverpool'a gider mi? Quaresma Beşiktaş'a geliyor mu ?...

Hiddink İle Güneş'li Günler !

2002 Dünya kupası üçüncülük maçı...Türkiye ve Güney Kore rüya gibi bir turnuva geçirmişti.Şu anda Türkiye'nin başında olan Guus Hiddink o dönem Güney Kore'nin teknik adamıydı.Hakan Şükür turnuva tarihinin en erken golünü atarak maça İlhan Mansız ile birlikte damgasını vurmuştu o gün.

Dünya Kupasına Katılanlar...


GROUP A
9 - France
16 - Uruguay
17 - Mexico
83 - South Africa

GROUP B
7 - Argentina
13 - Greece
21 - Nigeria
47 - Korea Republic

GROUP C
8 - England
14 - United States
25 - Slovenia
30 - Algeria

GROUP D
6 - Germany
15 - Serbia
20 - Australia
32 - Ghana

GROUP E
4 - Netherlands
19 - Cameroon
36 - Denmark
45 - Japan

GROUP F
5 - Italy
31 - Paraguay
34 - Slovakia
78 - New Zealand

GROUP G
1 - Brazil
3 - Portugal
27 -Cote d'Ivoire
105 -Korea DPR

GROUP H
2 - Spain
18 - Chile
24 - Switzerland
38 - Honduras

Güney Afrika 2010 Dünya Kupasına katılan takımların FIFA daki sıralamaları ve gruplar bu şekilde...

27 Mayıs 2010 Perşembe

Veda Gözyaşları...

Kibiri ve küstah tavırları nedeni ile işini mükemmel yapan biri olsa da seveni kadar sevmeyeni var Mourinho'nun...Görüntüyü samimiyetsiz ve tribünlere oynuyor diye yorumlayan var.Ancak ben izlediğimde çok insani duygular ve samimi buldum Mourinho'yu.Sürekli kazanmaya programlanmış bir robot değil insanmış o da. CL finali sonrası stadtan ayrılırken arabadan tekrar inip Materazzi'ye sarılıp ağlaması onun adına unutulmaz geceye son imzası olmuş bence.Maç sonu giydiği Tshirt ile olay yaratan Materazzi beni de götür der gibi.

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Lost...

Hurley-Maradona
Davis-Ben

Dero-Sayid


Frisk-Claire

Jewsbury-Keamy

Martino-Jack

Miglioranzi-Widmore

Myung Bo-Jin

Nico-Sawyer

Oughton-Desmond

Reis-Dave
Reis-Locke

Sigi-Tom
Spilger-Charlotte

Stoia-Kate
Daha önce benzeri Yüzüklerin Efendisi için yapılmıştı.Lost efsanesi bittiği dönem yeni versiyonu çıkmış Best Eleven'da...

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Geleceği Yazmak...

Nike gene reklamın kralını yapmış...

Oyuncular için tarihe adlarını kazıma zamanı geldi. Bir dokunuş, çalım veya serbest vuruşla bir ulusun tüm umutlarını yıkabilir veya heykeli dikilecek bir oyuncu olabilirsin. Drogba, Rooney ve Ronaldo geleceği yazmaya hazır. nikefootball.com’da kendi geleceğini yaz.

23 Mayıs 2010 Pazar

CL Kupası İnter ve Mourinho'nun...

*Madrid'te muhteşem görüntüler vardı maç öncesinde.

*45 senedir bu kupaya hasret bir takımı finale taşıyıp kupayı kaldırdı Jose Mourinho...Yaptığı nokta trasferler(Lucio),oluşturduğu savunma kurgusu,hazırladığı hücum setleri ile adeta bir basketbol koçu gibi yönetiyor takımını kenardan.

*Yarı finalin ikinci maçında 10 kişi kalmışken özelllikle son yarım saat sahasına değil onsekizine gömülen inter'i futbolu çirkinleştiriyor diye eleştirmek tüm sezon için haksızlık olur.Lucescu-Mourinho gibi teknik adamlar savunma sanatını bilen ustalardır benim gözümde.Geriye yaslanıp kaleyi savunmak değildir onların oynattıkları futbol.Diğer takımlar bunu denediğinde çoğu zaman çuvalladıkları için bunu yapmak ayrı bir yöneticilik başarısı istiyor.

*Bu görüntü Mourinho'nun oyun felsefesinden bir kesit adeta.Serbest vuruşu Robben kullanırken maçın iki golünü atan Diego Milito kendi ceza sahasında.Eto'o çoğu zaman sağ bek Maicon'un kademesine giriyor rakip hücum ederken.İnter takım olarak rakibe oynayacak alan bırakmıyor çoğu zaman.

*Kazanan Sneijder ama sanki Robben kazanmışta teselli ediyormuş gibi görüntü.Sneijder CL nin asist kralı oldu bu sezon.Takımını finale taşıyan Robben,Mourinho'nun takımına karşı çok etkili olamadı.Her iki Hollandalı da Real Madrid'ten gönderildi sezon başında.Kaka,Benzema,Ronaldo gibi yıldızlar finali izlerken onların uğruna gönderilenler sahada kupa için mücadele ediyordu dün akşam.

*İnter'in sahaya çıkan kadrosunda İtalyan oyuncu yoktu.Bu sebebten kazanılan kupaya İtalyan İşi demek zor...
*CL finalinin hafta sonu oynanması ilk.Futbol ekonomisi açısından daha karlı olduğu kesin.Ertesi günün tatil olması izleyen sayısından tüketilen içkiye kadar bir çok şeyi direkt etkiliyor.
*CL izlemenin en kötü yanı İlker Yasin...
*Onu seneye muhtemelen bu stadta izleyeceğiz.İnter'de ve İtalya'da ispatlayacağı bir şey kalmadı.Üç farklı takımla CL kazanan ilk teknik adam olmak istiyor.Onu bu hedefe götürecek potansiyeli olan takım şu anda Real Madrid.İngiltere ve İtalya'da yeterince ayar verdi,sıra İspanya'da.

*45 maçta 30 golü var bu sezon ama en değerli 2 tanesini bu final maçında attı.Dünya kupasında kenardaki Diego'nun (Arjantin'de tanrı olan) sahadaki Diego'dan beklentisi büyük olacak.

*Messi'nin asistleri ile Dünya kupası gol kralı adayımdır kendisi.

*Ribery cezalı olduğu için solda oynayan Hamit,Maicon karşısında etkisiz olunca tüm yük Robben'in üzerindeydi maç boyunca ama Mourinho,Chivu ve Pandev ile onu etkisiz hale getirmeyi başardı.

*Kırlaşmış saçlarına ve vücut diline bakınca sanki çırak değil de usta gibi Mourinho.Kazanılan toplam kupa sayısı 17-18 Van Gaal lehine idi maç öncesi.Durumu eşitledi ustası karşısında.

Kayserispor'da Değişim...

Gelecek sezon takımda olmayacağını çok önceden açıklamıştı Tolunay Kafkas.Kayserispor'da görev alacak yeni isim Türk futboluna yabancı değil.Shota Arveladze nam-ı değer Şota.Az Alkmaar'da yardımcı antrenörlük yapıyordu geçen sezon.Türk futbolunun sert ve kaotik yapısında takımı başarıya götürebilecek mi hep beraber göreceğiz.

Dayı & Yeğen...

Ramiz Van Gaal :- Önemli olan sadece kazanmak değil yeğen,aynı zamanda güzel futbol oynamaktır...
Ezel Mourinho:-Ben gösterecem sana akşam güzel futbolu...O kupa benim olacak.


Yolları İspanya'da tekrar kesişti.Herkes finale M.United'ı beklerken Van Gaal,Robben ve Olic farkı B.Münih'i finale taşıdı.Ribery cezalı Hamit 11'de başlayacak.Yıldıray'dan sonra CL finali oynayan ikinci Türk olacak Hamit Altıntop...Olic,Robben- 3M (Mourinho-Milito,Maicon) farkı belirler.

2010-2011 Barcelona...

David Villa transferi ile Barcelona'nın gelecek sezon giyeceği formalar gün yüzüne çıktı...

Yeni forma deplasman forması olarak tasarlanmış...Klasik çubuklu bordo-mavi formada sarı yaka çok ön plana çıkmış bence.



TeRiM...

2001 yılından mükemmel bir reklam...

19 Mayıs 2010 Çarşamba

TV'de Futbol Yayınları


19 Mayıs Çarşamba
22.30 Sevilla – Atletico Madrid (NTVSPOR)
20 Mayıs Perşembe
20.00 Altay – Adanaspor (D SPOR)
20.00 Karşıyaka – Konyaspor (FUTBOL SMART)
22 Mayıs Cumartesi
19.30 Türkiye – Çek Cumhuriyeti (NTVSPOR)
21.45 Inter – Bayern Münich (STAR TV)
23 Mayıs Pazar
20.00 Konyaspor – Altay (FUTBOL SMART)
20.00 Karşıyaka – Adanaspor (D SPOR)

19 Mayıs...

19.05 anlamlı bir tarih ! Tüm gençlerin ve kendini genç hissedenlerin bayramı kutlu olsun...

Başarısızlıktan Keyif Duymak...

Tüm Türkiye Fenerbahçe ile dalga geçiyor...Açıkcası kimseyi GS-BJK başarısızlığı bu kadar keyiflendirmiyor.Fenerbahçelilerin herkes bizi kıskanıyor,stadımız çok güzel vb. tuhaf düşünceleri konuya açıklık getirmiyor.Başkanı,oyuncusu bu kadar antipatik olan takımın çoğunluk tarafından nefret edilmesi doğal aslında.Ben yakın zamanda 15 senelik arkadaşımla sadece bu adamların çirkefliği yüzünden kırgınlık yaşadım ve hala görüşmüyoruz ne kadar saçma değil mi? Bugüne kadar ben dahil kimse Alex'e,Gökhan Gönül'e,Semih'e,Guiza'ya,Özer'e nefret duymadık ya da küfür etmedik.Eğer Emre-Lugano-Bilica-Volkan-Aziz Yıldırım ile problemi varsa insanların dönüp aynaya bakacaklar niye herkes bizim başarısızlığımızdan bu kadar keyif alıyor diye.Bütün sorunun cevabı burada yatıyor aslında...
Ekşi Beşiktaş bloğunda yazan Shelbly tüm düşüncelerimi yazıya dökmüş,herkesin duygularına tercüman olmuş...
''Hayatın belirli aşamalarında insan "etik" ile "arzu" arasında seçim yapmak zorunda kalır. Kopya çekmek-çekmemek, yerde bulduğu parayı cebe atmak-atmamak gibi durumlardan bahsediyorum mesela. Bir an etrafınızdaki bütün olayların akışı durur, sadece siz ve üzerine düşündüğünüz obje kalır.
Bursaspor bize iki gol atınca "Fener maçına döneyim, heyecan olur" diye düşündüm. O ana kadar da bilmiyordum Fenerbahçe'nin şampiyon olmasının bana ne kadar batıp batmayacağını. Olayı yaşayana kadar tüm hisler teoride kalıyor, ki o yüzden maç post'undaki tartışmaya da müdahil olmadım, zira bilmediğim şey hakkında konuşmam. Ama sonuçta kendimi bildim bileli, Beşiktaş'ın dahil olmadığı bir şampiyonluk yarışında hiç taraf tutmamışım, bir tercih yapmamışım. Garip geliyordu o yüzden Bursaspor'u Fenerbahçe'ye tercih etmek.
İşte o an geldiğinde (gavurlar buna moment of truth derler), yani Kadıköy'de Fenerbahçeli taraftarların tribünde sevindiğini görünce içimi hüzün kapladı. "Ulan" dedim, "gol attığımıza üzülüyorum galiba, yuh."
Ve abartmıyorum, o "hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti" denilen anı yaşadım www.canliskor.com'dan skoru kontrol edene kadar. Sırasıyla aktarıyorum o şeritleri:
Aziz Yıldırım'ın "3 sene şampiyon olacağız" sözü - Topuz olayı - Aziz Yıldırım'ın "hakemler hakkında konuşmayacağız" deyip ilk bu sözü bozan olması - Takip edilmeyen hakem odası iddiaları - Volkan'ın kıçıyla tuttuğu top - Bilica'nın kazdığı çukur - Emre'nin görmek bilmediği sarı kart - Kadıköy'de yediğimiz dayak - Köpek resimli balonlar - Baroni'nin geçen haftaki gol sevinci...
Gider bu. Ve bu 20 saniyelik "Ulaaan"dan sonra canliskor'a baktım. Bitti Bursaspor 2 - 1 Beşiktaş yazıyordu. O an tahmin edemiyordum tabii bir kaç saniye içinde bir film noir sahnesine şahit olacağımızı.
Fenerliler sahaya atladılar, timsah yürüyüşleri yaptılar, futbolcuları omuzlara aldılar. O futbolcular omuzlardan yerlere çalındı saniyeler içinde. O elit, o tertemiz, o modern tribün mensupları birden canavara dönüştüler. Stadı yaktılar, canlı yayın arabalarına, Kartal Yuvası dükkanlarına saldırdılar. Bütün bu ironi festivaline şiddet ve nefret bulaştırmak için ellerinden geleni de yaptılar. İç yağları daha da eridi tabii bunları görünce.
Jessie bir ara bahsetmişti nefret imparatorluğudan, işte o imparatorluğun surlarının yıkıldığı gün bugün. STV'deki kolpa dini temalı dizilerin gerçek çıktığı gün bugün. Güçlünün kazanmadığı, Yeşilçam filmlerinin tadını tekrar yaşadığımız gün bugün.
Bütün sene boyunca her hakem kararından sonra hakemin üzerine mahallenin kabadayısı tadında yürüyen adamlar, o yüzden bir gol yediler ve şampiyonluktan oldular bugün.
İşte ben bu yüzden, hayatımda ilk defa, Türkcell Süper Lig'de Beşiktaş harici bir takımın şampiyonluğuna sevindim. Ve sanırım etik ile arzu arasında, arzu tercihini yapmış olmaktan da zerre rahatsızlık duymuyorum.''

Bobiler

Normalde şampiyonluk kutlamaları DVD olarak çıkar piyasaya ama 1 dk. 45 sn. olunca diskete sığmış...
Lig ikinciliğini şampiyon gibi kutlayan Ulvi...

En azından 2 dakikalığına da olsa inanın !

18 Mayıs 2010 Salı

Milli Takıma Seçilme Kriteri...

Tüm dünyada Güney Afrika 2010 öncesi Milli takım teknik adamları aday kadroları açıkladı kısa süre önce.Dunga,Maradona,Lippi vs. herkese o niye var bu niye yok diye soruyor herkes.Bu tartışma hiç bitmez zaten.Milli takım Dünya kupasına gidemediği için ABD turnesine çıkıyor.Açıklanan kadroda Milli forma ile jübile yapması için Emre Aşık ve Okan Buruk'ta çağrıldı.Benim dikkatimi çeken Bursaspor kaptanı Ömer Erdoğan'ın olmaması.Yerine seçilen savunma oyuncuları çok üst düzey bir sezon geçirse anlayacağım ama İbrahim Toraman hariç diğerleri anlaşılmaz kişiler.Hiddink daha takımı yeni tanıyacağı için seçimi Oğuz Çetin yapmıştır.Milli takım futbolcusu kavramına inanırım,sonuçta orası en formda oyuncuların çağırıldığı bir yer olmak zorunda değil tabii ki.Ancak tüm sezon neredeyse oynamayan sakat ya da yedek olan Servet Çetin,Gökhan Zan,Emre Güngör'ün seçildiği Milli takıma şampiyon Bursaspor'un en formda ve istikrarlı oyuncusu Ömer seçilmiyorsa bunu çıkıp kamuoyuna açıklamaları gerekiyor bence.Milli takım kimsenin babasının çiftliği değil,Servet-Gökhan-Emre Galatasaray'da değil de bir Anadolu takımında oynasalar bu performansları ile Milli formayı rüyalarında görürler miydi ? Görmezler miydi?